Bugün hariç son iki gündür bu sütunlarda 1991 milletvekili genel seçimleri öncesi ve sonrası yaşanan süreci bugünün CHP'si o günlerin SHP'si açısından gözlemlerime dayalı kısa anekdotlarla sizlerle aktararak anlatmaya çalışıyorum. Bunu 'boşuna laf olsun, sütunlar dolsun!' diye değil bugünlerde özellikle CHP’liymiş gibi geçinenlere ve gerçekten CHP'li olup da ‘CEHALET’ ve de ‘AYMAZLIK’ içinde olanlara 'ibretlik dersler çıkarsınlar, eğer gaflet içinde uyuyorlar ise uyansınlar!' diye yapıyorum.
Çünkü 'yakın gelecekte her şeye rağmen eğer birileri CHP adına Balıkesir'de benzer bir filmi vizyona sokarsa sadece CHP'liler değil, CHP'yi umut olarak gören tüm Balıkesirliler yine kaybedecektir, daha da beteri büyük bir hüsrana uğrayacaklardır!' Endişesini aradan yıllar geçmesine rağmen hala muhafaza etmekteyim!..
Bu arada bazı yanlış anlamalara mahal vermemek için şu hususu önemle belirtmek gerekiyor. Son birkaç gündür SHP yani CHP'ye dair bir şeyler anlattığım bu yazılarımda adı geçen 'mekanı cennet, toprağı bol olsun' rahmetli Yılmaz Özbay hocama dair bazı yanlış anlaşılmalara neden olmamak adına bu konuda kısa bir açıklamada bulunmak isterim.
Anımsayacaksınız dünkü yazımda Yılmaz Özbay'ın 1991 genel seçimleri öncesi o zamanki partisi SHP'den önseçime girerek birinci sıradan milletvekili adayı seçildiğini ve o Yılmaz Özbay'ın seçim propaganda çalışmaları sırasında gittiği yerlerde halka seslenirken "Can dostlarım, canlarım, benim halkım!" gibi slogan ve söylemlerle alevi inançlı seçmenlere bir anlamda ‘siyaseten göz kırptığına’ tanıklık ettiğimi ve bu durumu da o dönemde çalıştığım YENİ HABER gazetesinde gazetemizin sahibi ustam Ekrem Balıbek'e aktardığımı ve onun da Yılmaz Özbay'ın bu tutumunu yadırgayıp nasıl tepki gösterdiğini sizlere ayrıntısıyla anlatmıştım. Anlattıklarımın yanlış anlaşılmaması ve eksik kalmaması adına bu aşamada şu anekdotu da mutlaka sizlerle paylaşmak isterim; Yılmaz Özbay o zamanlar ve daha sonraki süreçlerde SHP'den ve daha sonra CHP'de aday olduğunda veya siyasal bir çalışma içine girdiğinde, dahası şimdi yerinde yeller esen Karesi TV'nin sahibi olduğu ve benimde o yayın kuruluşunda uzun yıllar emek verdiğim 1999 ile 2011 yılları arası dönemde hiçbir zaman ve de kesinlikle aleni biçimde Alevi inanç odaklı veya ağırlıklı siyasal veya sosyal açılardan herhangi bir çaba içine girmediğini bilhassa belirtmek isterim. Ancak son günlük yazılarımda da değindiğim gibi Yılmaz Özbay hocamın 1991 seçim sürecindeki bazı söylem ve davranışları ve sonraki süreçlerde yani 1995 ile 1999 seçim süreçleri dönemlerinde sizlere aktardığım gibi algılanmış ve yorumlanmıştır.
Eski SHP ve sonraki CHP içerisinde bulunan kimi klikler ve odaklar tarafından siyasal çevrelerde, Yılmaz Özbay’ı ne yazık ki 'Alevi inançlı CHP'lilerin tek adresi' olarak gösterme çabası içinde görünmüşlerdir. Kendisiyle sahibi bulunduğu Karesi TV'de çalıştığım Aralık 1999 ile Nisan 2011 arası süreçte bu konuyu epeyce fazla biçimde ayrıntısıyla konuşmuş ve hatta tartışmıştık.
Hiç unutmam Yılmaz Özbay hocam bana bir gün "Yahu Zikri bu söylenenler doğru olsa ben hiç seni yani Alevi olmayan senin gibi birisini ve CHP'li olmadığını söyleyen seni bu televizyonun başına haber müdürü genel yayın yönetmeni yapar mıydım, gider bizim Alevilerden ve CHP'li bilenen birini senin yerine oturtur, görev verirdim." Demişti gayet samimi biçimde.
Laf lafı açıyor, anlattıkça bu konuya ilişkin başka şeylerde de hatırlıyorum elbette. Şöyle ki; CHP Balıkesir eski milletvekili Mehmet Tüm 1990'lı yılların ortalarından başlayarak Balıkesir siyaset sahnesinde yer almaya başladığında 'alevi inançlı CHP'lilerin genelde o inançtaki tüm seçmenlerin adresi benim' şeklindeki iddiasını önce kapalı kapılar ardında sonrasında ise açıkça çeşitli platformlarda dillendirmeye başlayınca bu duruma karşı en sert tepkiyi Yılmaz Özbay göstermiş ve tıpkı Süleyman Demirel'in sanırım 1986 yılında Turgut Özal'a atfen söylediği "Tapulu arazime gecekondu kurmasına müsaade etmem. Haddini bil, sen kim oluyorsun!" demiştir. Bu sözleri Mehmet Tüm'ün yüzüne karşı hem de birkaç kez söylediğine bir keresinde bizzat ben şahit oldum.
İşte o Mehmet Tüm, bugünlerde sahip olduğu kapital gücü ve Alevi inançlı CHP'lilerin üzerinde sağladığı etkileşim ile siyasal gücünü arttırma ve Balıkesir'de CHP'nin tek adamı olma gayretlerini son sürat sürdürmekteydi o dönemde. Sonrasında ise sanırım anımsayacaksınız Mehmet Tüm, 2015 yılında beş ay arayla gerçekleştirilen seçimlerde sonunda muradına ermiş ve CHP’den milletvekili seçilmişti. Şu an ise Özgür Özel’in CHP’ye genel Başkan seçilmesinin ardından yapılan kurultayda parti meclisi üyeliğine seçilmiştir, halen de bu görevini sürdürmektedir.
İşte asıl şimdi zurnanın ‘ZART’ veya ‘ZURT’ dediği yere geldik! Ne demek istediğime gelince hani derler ya ‘bugün yediğin hurmalar yarın gelir seni tırmalar!’
Yorum yapın