Geleneksel siyaset uzun yıllar boyunca yaşlıların kulübü gibi görülse de artık gençler sadece izleyici değil, sahnenin aktörleri olarak öne çıkıyor. Üstelik bunu sadece miting kürsülerinden değil, TikTok, Instagram ve X gibi dijital mecralardan yapıyorlar. Kimi zaman cesur, kimi zaman fevri… Ama her zaman dikkat çekici.

Peki bu yükseliş umut mu vaat ediyor, yoksa yüzeysel popülizmin yeni bir formu mu?

Sosyal Medyanın Gücü ve Algının Gerçeğe Üstünlüğü

Bugünün genç siyasetçileri için görünürlük her şeyden önemli. Bir fikrin sağlamlığı kadar, nasıl sunulduğu da belirleyici. Özlü sözler, dinamik video kesitleri, mizah dozu yüksek paylaşımlar... Bu araçlar, siyasi söylemin önüne geçmeye başladı.

Ancak burada bir ikilem var: Sosyal medya, gençlerin sesini duyurması için eşsiz bir fırsat sunarken; aynı zamanda meselelere yüzeysel, sloganik ve çoğu zaman popülist yaklaşımın da kapısını aralıyor. Takipçi uğruna gerçekleri eğip bükmek, kısa vadede etki yaratabilir ama uzun vadede siyasetin itibarını zedeliyor.

Yeni Kuşak Ne Vaat Ediyor?

Genç siyasetçilerin önemli bir kısmı, eğitimli, küresel bakış açısına sahip ve dijital okuryazarlığı yüksek bireylerden oluşuyor. Ekolojik krizlerden toplumsal cinsiyet eşitliğine, yapay zekâdan demokrasiye kadar birçok konuda kararlı bir duruş sergiliyorlar. Bürokratik hantallığın yerine katılımcı, şeffaf ve doğrudan iletişimi tercih ediyorlar.

Ancak öte yandan, bazı genç siyasetçiler, politikaya giriş biletini ideolojik sadakatten veya sosyal medya popülaritesinden alıyor. Bu durum, siyaseti derinlikten uzaklaştırıp bir tür “influencer yarışına” çevirebiliyor.

Genç sesler, siyasette sadece yaş farklılığı değil; aynı zamanda paradigma değişimi de vadediyor. Daha kapsayıcı, daha hızlı karar alan, toplumla doğrudan temas kuran bir siyaset anlayışı mümkün. Ancak bu enerjinin popülizmle değil, bilgiyle desteklenmesi gerekiyor.

Bugünün genç siyasetçileri sadece gelecek için değil, bugünün demokrasisi için de önemli. Fakat onları alkışlamadan ya da yargılamadan önce, sundukları fikirlere, çözüm önerilerine ve tutarlılıklarına dikkat kesilmek gerek.

Kısacası soru hâlâ ortada: Siyasette genç sesler bir devrim mi, yoksa geçici bir trend mi? Umut mu, popülizm mi?

Yanıtı hep birlikte vereceğiz. Ama soruyu sormadan geçemeyiz.