Aslında hiçbir yere gitmek istemesek de bizleri bir yerlere götürmek için durmadan ısrar edenler var. Bu yaşa kadar ülkeyi bu kadar kaos içinde hiç görmedim. Allah sonumuzu hayır etsin.  Ülkemizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 85 . yılı nedeniyle  hepimizin yüreğinde büyük bir burukluk vardı. 10 Kasım  Atatürk’ü anma programlarını bile ağız tadıyla  yaptırmayanlar var. Yargıyı siyasallaştırıp  ondan nemalanmak isteyenlerin varlığını kimseler inkar edemezler.  Tüm bunların yanı sıra hepimizin kutsal gün kabul ettiğimiz Cuma gününe rast gelen 10 Kasımda Atatürk için hiçbir camide  hiçbir hutbede  bahsedilmemesi herkesin niyetini açık açık  ortaya koyuyor . Şöyle ki  Sayın Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 10 Kasım Atatürk’ü  Anma töreninde  yaptığı konuşmada    her şey vardı Atatürk yoktu.  Son günlerde hepimizin merakla beklediği Anayasa Yargıtay tartışmaları güne damga vurdu.  Erdoğan Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında yaşanan tartışmada  biz  taraf değil   hakem konumundayız dedi. Buna karşılık olarak da Anayasa  profesörleri  Anayasa mahkemesine Hakem değil Var Hakemleri gerekli yanıtını veriyorlardı.  Atatürk’ü anma programında  Cumhurbaşkanımızın konuşmasından  aldığımız bazı satırları aktarmak istiyorum, Anayasa mahkemesi ve Yargıtay  arasında  yaşanan  tartışma  yeni anayasa yapılması gereğini bir kez daha teyit etti, diyen Erdoğan İsrail  Filistin savaşına da  değindi.  Erdoğan henüz  doğmamış  bebeklerden  masum çocuklara  yitip giden  on binlerce insanın   bedeli ve  zulmün  hesabı  elbette  sorulacak.  İsrail’in  Gazze’ye  yönelik  vahşi  saldırıları  mücadelenin başarılı  olmasının ne kadar  önemli olduğunu göstermiştir diyen Erdoğan Avrupa birliğine de  seslendi. Umudunu giderek  yitiren Avrupa Birliği  Türkiye’nin kapısını  çok çalacaktır. Daha sonra vatandaşlarını da anımsıyan Erdoğan dar ve orta gelirli vatandaşlarımızın kayıplarını telafi etmek  boynumuzun borcudur    dedi.  10 Kasım nedeniyle bir çok konuya değinen Erdoğan  dar gelirlilerden  bahsetmeseydi bir çok vatandaşımız gücenirdi sanırım  ve konuşmasının sonunda  ölümünün  85. Yılında Gazi  Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve saygıyla anıyorum dedi. Atatürk’ü  anma programında  bol bol Anayasa ve Yargıtay’dan bahsetmek  tabiî ki Cumhurbaşkanımızın   isteğine bağlı ancak insanın  aklına şunlar geliyor  52 yılından bu yana ülkeyi sağ partiler yönetiyor,  şimdiye kadar Anayasa ile Yargıtay çatışmadı şimdi çatışıyorsa yargı siyasallaşıyor demek anlamına gelmez mi? Dünyanın hiçbir ülkesinde görülmesi mümkün olmayan ama bizde sıradan sayılan şu  önergelerin ret edilmesi niye yapılır  anlamıyorum.  AK Parti ve MHP nin oylarıyla  reddedilen  araştırma önergesine bakın.  Kara para  aklama ve vergi  kaçakçılığı  gibi  suçların  engellenmesine yönelik  araştırma önergesi reddediliyor  peki önüne gelen kara para aklasın vergi kaçırsın ama hepsi yanına kar kalsın öylemi? Bu ülkede ne yeni bir anayasa yapmaya ne de  kavga gürültüye gerek var. Yargıda  sağduyulu, temiz adaleti eşit dağıtan yargıçlara ve onların işine karışmayan politikacılara ihtiyaç var. Kalın Sağlıcakla.