NEDEN BENİ DÜĞÜNÜNE ÇAĞIRMADIN?

En yakın arkadaşınız düğününe davet etmese? Davetiye yollamasa yinede gider miydiniz?
Bu konuda değişik görüşler olsa da çağrılmayan bir düğüne gidilmemesi ortak nokta olarak karşımıza çıkıyor. Bazı kişiler şöyle diyor: “En yakın arkadaşım ise ve beni düğüne çağırmadı ise bile ben giderim muhtemelen o telaşta çağırmayı unutmuştur. Ya da zaten çok yakınız çağırmama gerek yok geleceğini biliyordur zaten diye düşünmüş olabilir.” Ancak, bu öyle olmuyor. Hiç kimse en yakınını unutmaz ve kasıtlı olarak çağırmaz.
Ben seni çağırmadım neden geldin ki?
Yıllar önce çok yakın bir arkadaşım bana düğünü için davetiye vermemişti ve ben yine de düğününe gitmiştim. Tebrik ederken kulağıma eğildi ve usulca “Ben seni çağırmadım, neden geldin ki? Demişti.”
Biri sizi düğününüze çağırmamışsa unutma ihtimalini göz önünde bulundursanız bile kesinlikle gitmemek gerekir. Seni düğününe çağırmayan kişi senin en yakın arkadaşın olamaz,  değildir de…
Çağrılmadığım yere neden gideyim ki?
Bazı kişiler çağrılmadıkları düğüne gitmedikleri gibi o kişiyi hayatından tamamen çıkarmaktadır.
Aslında evlenen kişi ne kadar heyecanlı ve stresli de olsa da "en yakın arkadaşını” bırak davetiyeyi, arayıp özel olarak davet etmelidir.
En yakın arkadaşı unutma ihtimali %0’dır. Çağırmamasının mutlaka kendine göre sebebi vardır ve bu sebepten sizin haberiniz bile yoktur. Bu düğüne çağırma  işler çok karışıktır, akıl sır ermez. Hatırlarsanız, Acun bile Beyaz’ı düğününe çağırma mıştı.
Düğünün yapılacağı yer ya da mekâna göre davet edileceklerin değişkenlik göstermesi
Bu durum kaçınılmazdır. Özellikle yemekli ve kokteyli bir düğün düşünülüyorsa, tek tek kişi sayısını hesaplamak gerekir. Sonuçta gelecek olan kişilere şu kadar kişi gelin, çocukları getirmeyin, davetiye iki kişiliktir denilse de bunu uygulamak çok zor.
Diğer türlü de, birisini çağırıp diğerini çağırmamakta olmuyor. Sonuç olarak düğüne çağrılacakların tespiti zor meseledir. Benim bir arkadaşım bu yüzden oğluna aynı gün iki düğün yapmıştı. Birinci düğün öğle evinin önünde gerçekleşti. Diğeri ise akşam lüks bir otelde yemekli idi. Oteldeki düğüne çağrılan kişiler ilimizin seçkin kişileriydi. Evin önündekiler ise halk idi. Neye göre ayrım yapıldı ise…
Çeyrek altının 2685 lira olduğu bu zamanda düğüne davet edilmemek oldukça sevindirici bir haber bence.
Birde şöyle bir durum var tabii; çağırsalar da gitmesek, çağırmasalar da küssek…