KIRTASİYE ESNAFI ZOR DURUMDA

Altın sarraftan alınır ilaç eczaneden. Et kasaptan alınır meyve manavdan. Hırdavat nalburdan alınır masa mobilyacıdan. Ekmek fırından alınır kalem-defter kırtasiyeden. Tüm bunların hepsi nereden alınır? Zincir marketlerden. Ülkemizde her şey, zincir marketler vasıtasıyla satılabiliyor ise; O zaman kuruyemişçiler neden var? Aktarlar, marangozlar, ayakkabıcılar, tuhafiyeler ne iş yapacaklar?

Bence eksik! Daha da zenginleştirmeli kalemler. Zincir marketlerin bir köşesine dişçi koltuğu koysunlar, tam karşısına gayri menkul danışmanı, kapı girişine de tiyatro. Tam bir tiyatro gerçekten. Kurban Bayramı gelir tüm kurbanlıklar zincir marketlerde. Okullar açılır tüm kırtasiye malzemeleri zincir marketlerde. Yılbaşı gelir hediye sepetleri ve tekel ürünleri zincir marketlerde. Diğer esnaflar ne yapacak? Bunun bir ölçüsü bir kriteri olmalı.

 

Kilo ile defter satılıyor

Yeni eğitim ve öğretim yılıyla birlikte kırtasiye esnafının hali içler acısı. Okulların açılması ile birlikte yüzünün gülmesi beklenen sektör olan kırtasiyecilik, AVM'lerin ve merdiven altı üretimin kıskacında. Semt pazarlarımızda bile onlarca kalem, defter ve çanta satan satıcılar görmekteyiz. Domates-biber satar gibi; “deftere gel deftere! Kilosu 10 lira. En ucuzu bizde!” diye nara atan kilo ile defter satan pazar esnafı.

Ebetteki herkes ekmeğinin peşinde geçiminin derdinde.

Anayasanın 173'üncü maddesindeki “Devlet Esnaf ve Sanatkarı koruyucu ve destek leyici tedbirler alır” hükmüne istinaden devletin kırtasiye esnafının derdine bir an önce çare bulması gerekiyor. Tüm Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD) verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 15 bin kırtasiyeci var.

Bir o kadar da kayıt dışı çarşı-pazar satış yapanları sayalım. Eskinin 10-20 metrekarelik kırtasiye dükkanlarının yerini 500-1000 metrekarelik kırtasiye perakendecileri alıyor. Devasası Afişlerle ve cezbedici fiyat uygulamalarıyla velilerin çoğu kırtasiye alışverişlerini zincir marketlerden yapar oldu. Elbette tek sorun zincir marketler değil. Malum çağımız dijital çağ. Veliler ve öğrenciler artık, siparişlerini tek bir tıkla internet üzerinden verebiliyorlar.

 

Kırtasiye malzemeleri

satmak için belge gerekiyor

Kırtasiye malzemeleri satabilmek için kırtasiye elamanı satış belgesi olması gerekiyor. Bu belgeye sahip olmayanların satış yapması kanunsuz ve yasak. Maalesef bu şartları yerine getiren zincir marketler yok. Fakat her markette kırtasiye ürünü var. Bu kanun eğer ülkemizdeki uygulanacaksa marketlerde de uygulanması bu belgenin orada da aranması gerekmez mi?

Bu çifte standart değil midir?

 

Kırtasiye ürünlerinde

hijyen ve sağlık önemli

Kırtasiye ürünleri doğrudan sağlıkla ve hijyenle de ilişkili. Ucuz diye çarşıdan, pazardan, marketten aldığımız ürünlerin yarın çocuklarımızda açacağı sağlık sorunlarını hiç düşündük mü? Tuttuğumuzda kırılan kalem, Yazmaya başladığımızda alt sayfalarına yazı geçiren defter, silerken defter yaprağımızı tahriş eden silgi, sayfalarını çevirirken ortadan ikiye bölünen kitap, hangi malzemeler kullanılarak yapıldığını araştırdık mı? Yarardan daha çok zarar getirmez mi?

 

Kırtasiyede gıda gibi

denetim olmalı

Kırtasiye satışı yapan yerler, gıda ürünleri denetimindeki titizlikle takip edilmelidir. Zincir marketler ve yetkili olmayan internet sitelerinin kırtasiye malzemeleri satışına izin verilmemelidir. Bu konuda acil yasal düzenleme yapılması gerekmektedir. Devletin haksız rekabete dur demesi gerekmektedir. Bu gidişat devam ettiği takdirde özellikle, pandemi döneminde 1,5 yıl kepenk açamayan ve en çok zarar gören kırtasiye esnafı kepenk kapatmak zorunda kalacaktır.

Sağlıcakla...

Damga Gazetesi'nden alıntıdır.