Çok değerli okuyucularım,
Bu hastalık çıktığından beri nerdeyse iki yıla yaklaştı. Benim yazılarımı takip eden değerli okuyucularım hatırlarlar şimdiye kadar bu hastalık hakkında belki 10 tane yazdım. Bu kadar süre içerisinde devamlı hastalığa yakalanmamak için elimden geldiğince bir şeyler anlatmaya çalıştım. Ancak bu kadar süre içerisinde onca dikkat etmeme rağmen benim de bu illete yakalanacağım hiç aklıma gelmezdi. Ama demek ki ne kadar dikkat edersek edelim bu hastalığa yakalanmamak elde değilmiş. Ben emekli bir sağlıkçı olarak nereye gidersem gideyim tedbirimi alıyordum. Camide, pazarda, sokakta nerede olursa olsun maske, mesafe ve temizliğe elimden geldiğince dikkat ediyordum. Ama eskilerin deyimiyle –Sakınan göze çöp batar misali ne kadar kendimi korusam da sonunda ne yazık ki bu illet bizi de yakaladı. Bu yazıyı yazmamın sebebi siz okuyucularıma bu konuda elimden geldiğince yardımcı olmak ve benim yaşadığım durumdan bazı kişileri uyarmak bakımından belki faydası olur diye düşünüyorum.
Efendim ben tam olarak bu mikrobu nereden kaptığımı bilemesem de sadece tahmini olarak büyük ihtimalle kitap fuarında aldığımı düşünüyorum. Geçen hafta Balıkesir de yapılan kitap fuarına kitaplarımı imzalamak için gittiğimde birkaç defa beraber resim çektirmek isteyen okuyucularımla resim çekerken maskeyi aşağı çektim veya çıkardım o zaman mı bulaştı bilemiyorum. Bu benim tahminim ama başka zamanda veya başka bir yerden de bulaşmış olabilir. Bu öyle bir illet ki kimde olduğu ne zaman nerede nasıl bulaşacağı hiç belli olmuyor. Ben de bir hafta önce bir koku kaybı başladı hafif de öksürüğüm oldu. Geçtiğimiz Pazar günü yeni çıkan kitabımın imza gününe katılmak için Denizli kitap fuarına gidecektim. Kendimden birazcık şüphelenince, yollarda veya orada hasta olursam veya kimseye bulaştırırsam vebale girmeyeyim diyerek testi yaptırdım ve maalesef pozitif çıktı. İyi ki yaptırmışım en azından durumumu öğrenmiş oldum. Kendime o kadar dikkat etmeme rağmen yine de nasıl yakalandım diye üzülmeme rağmen hiç telaş yapmadım. O gün akşam bir ambülans geldi beni hastaneye götürdü orada yapılan kan tahlili ve çekilen filmlerim temiz çıkınca ilaç verdiler ve beni eve gönderdiler. Şu anda karantinamın 10. günü ve Allaha şükür çok iyiyim. İlaçlarımı kullanıyorum, bol bol su içiyorum, C vitamini alıyorum, istirahat ediyorum ve moralimi yüksek tutmaya çalışıyorum.Yaşlı ve kronik hastalığım olmasına rağmen hastalığı çok kolay atlatıyorum.Koku kaybıyla ,hafif öksürüğüm dışında bir şikayetim yok.Ateşim, vücudumda bir ağrı, baş ağrısı hiçbir şikayetim yok.. Aşı yapılmış olmam başta olmak üzere bol su içmem, iyi beslenmem, moralimi yüksek tutmam ve bağışıklığımın güçlü olması benim bir avantacım oldu sanıyorum. Onca karşıtı olmasına rağmen elimden geldiğince bu hastalığı yenmenin en iyi yolunun aşı olmaktan geçtiğini anlatmaya çalışıyorum. Yalnız işin diğer bir tarafı da yazın azalan vakaların sonbahar döneminde yine yükselişe geçmiş olmasıdır. Aşı olmak iyi de birçok insanımız nasıl olsa aşı oldum diyerek işi gevşetmeye ve tedbirleri azaltmaya başladılar. Bu da vakaların artmasına neden oldu. Onun için bu işin şakası olmadığını en iyi şekilde kendim anladığım için ne kadar da aşı olsak da yine de tedbirleri elden bırakmamakta fayda olduğuna inanıyorum.
Şimdi mevsim sonbahar ve kışa yaklaşıyoruz, insanlar kapalı alanlara dolacaklar, okullar açık olacak, memlekete veya yazlıklarından dönecek olanlar eş dost akraba ziyaretleri daha fazla olacağından hastalığın azalma yerine artmasından büyük endişe duymaktayım. Umarım yanılan ben olurum. Onun için bu hastalığı yenmemim en iyi yolunun aşıdan geçtiğini bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Ayrıca maske mesafe ve hijyen konusunda daha titiz ve dikkatli olunması gerektiğini tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum.
İnşallah kendim ve bütün hastalarımız en kısa zaman da şifa bulur sağlığımıza kavuşuruz. Allah hepimizi bu hastalıktan muhafaza eylesin.
Sağlık ve esenlik dileklerimle.
BEN DE KORONA OLDUM

Yorumlar
Yorum Yazmak İçin Tıkla
Yorum yapın