Umut; İnsanın yardıma en muhtaç olduğu anda uzanan bir yardım elidir. Bazen umut sayesinde hayatına devam eder insan, bazen de kaybetmeye yüz tutmuş şeyleri tekrar kazanır. Umudun varsa eğer, hayattan tat alırsın, geniş ufuklara sahip olursun…
Umut etmek sabır işidir, hem de çaba gerektirir. Zaman zaman hayatın içinde hepimizin endişeleri olur. Zor zamanları karamsar düşünceler ile ya da geleceğe yönelik mutsuz ve umutsuz beklentilerle aşmak elbette çok zor. Bu ‘korkmayacağız, endişelenmeyeceğiz’ anlamına kesinlikle gelmez, gelmemelidir. Korkulara rağmen umut etmek ve dik durmak bizi hayata bağlar. Korku, öfke, kaygı hepimizin yaşadığı insani duygulardır. Bu duyguları yönetebilirsek eğer ayakta kalırız. Olumsuz duyguların bizi yönetmesine izin vermemeliyiz. Sağlıklı tutum ile olumsuz duygulara rağmen umudu hiç kaybetmemek bir arada olmamızı, birlik, beraberliğimizi ve bütünlüğümüzü sağlayacak duygulardır…
Ülke olarak da birey olarak da çok zor zamanlar, yıllar, haftalar, günler yaşadık, yaşıyoruz. Ama yaşama ve umuda sarılmaktan hiç vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Birbirimizin canını yakan durum, diğer herkesin de canını yakan durumdur. Böyle görmek, böyle bakmak, birbirimize bu düşünceyle sahip çıkmak gerekir. Bizi ayrıştıracak ve yıkacak şey “Nasılsa benim başıma gelmedi” ya da “o benim gibi düşünmüyor zaten, iyi olmuş” diyerek bencilce düşünmektir. Aynı havayı soluğumuz bu memlekette aslında; ‘O, SEN, BEN’ yok, ‘BİZ’ varız, olmalıdır. Ortak paydamız da hepimizin mayasında var olan ‘UMUT’ ile birleşerek, geleceğe daha iyimser, daha kararlı ve emin adımlarla ilerleyebiliriz. Dayanışma içinde, yan yana durarak, sırt sırta vererek bu zor günleri birlikte aşabiliriz. Bir arada olarak, yorulana, ihtiyacı olana el uzatarak, birbirimize destek olarak ve de umut ederek hayatımızı kolaylaştırabiliriz. Umudumuzu kaybedersek, asıl o zaman biz de kaybederiz!..
“Yaşamak, asla çaresizlik içinde boğulmak değildir!..”
Korkuların bizi esir almasına izin vermeden, içimizdeki sevinci, yüreğimizdeki direnci, bakışlarımızdaki umudu yarınlara taşıyabiliriz. Yarının ne getireceğini bilemeyiz ama yarını da kendi akışına bırakıp ‘ne gelecekse ne gelirse gelsin!’ Diyemeyiz, dememeliyiz!..
Bütün körleştirilmiş hayatlara inat, umutla bakabilirsek geleceğe, kalbimizin attığı sürece hayat, hep yeniden kurulur, her şey yeniden başlar…
“Ya ümitsizsiniz, ya da ümit sizsiniz. Ya çaresizsiniz, ya da çare sizsiniz!..”
Behçet NECATİGİL
Yorum yapın