Devletler, tıpkı kadim bir çınar ağacı gibi, sadece bugünü yaşamakla kalmaz, kökleriyle geçmişe sıkıca tutunur ve dallarıyla geleceğe uzanır. Türkiye Cumhuriyeti de, binlerce yıllık bir medeniyetin mirasçısı olarak, güçlü temeller üzerine inşa edilmiş ve daima geleceğe yönelik bir vizyonla hareket etmektedir. Devlet, sadece günü kurtaran hamleler yapmakla kalmaz, adeta bir oyun kurucu gibi uzun vadeli stratejiler geliştirir, olası senaryoları öngörür ve milletinin refahı için kalıcı düzenlemeler hayata geçirir.
Devletin hafızası, milletin ortak hafızasıdır. Geçmişten dersler çıkarır, bugünü anlamlandırır ve geleceği şekillendirmek için titizlikle kayıtlar tutar. Bu kayıtlar, sadece istatistiksel verilerden ibaret değildir; milletin yaşadığı her olay, aldığı her karar, attığı her adım bu hafızada yerini bulur. Yüz yıl sonrasını, hatta bin yıl sonrasını düşünmek, devlet olmanın ve sorumluluk taşımanın gereğidir. Gelecek nesillere yaşanabilir bir ülke bırakmak, ekonomik kalkınmayı sürdürülebilir kılmak, kültürel mirası korumak ve uluslararası alanda saygın bir konuma sahip olmak, devletin uzun vadeli hedefleri arasındadır.
Türkiye Cumhuriyeti, coğrafi konumu, tarihi derinliği, kültürel zenginliği ve dinamik nüfusuyla güçlü bir devlettir. Ancak bu gücün en önemli kaynağı, milletin birlik ve beraberlik içinde olmasıdır. Farklılıklarımızı zenginlik olarak görmeli, ortak değerlerimiz etrafında kenetlenmeli ve kardeşlik bağlarımızı her zamankinden daha da güçlendirmeliyiz. Devletimize güvenmek, onun çizdiği vizyona inanmak ve bu yolda omuz omuza yürümek, hepimizin ortak sorumluluğudur.
Unutmamalıyız ki, güçlü bir devlet, ancak birlik ve beraberlik içinde olan bir milletle daha da güçlenir. Devletimizin bekası, milletimizin refahı ve geleceğimizin güvencesi için, her zaman devletimizin yanında yer almak, onun politikalarına destek vermek ve ülkemizin kalkınması için üzerimize düşen görevleri layıkıyla yerine getirmek hayati önem taşımaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti, köklerinden aldığı güçle, geleceğe emin adımlarla yürümeye devam edecektir. Ne mutlu Türkün Diyene!