Toryumdan elde edilecek enerji, Türkiye'nin gelişmesinde çok önemli bir yer tutuyor. Savunma sanayi ve enerji alanlarında dev adımlar atan Türkiye, bugünkü noktaya gelebilmek için millî kazanımlar uğruna kurbanlar verilip büyük bedeller ödedi. Bu kurbanlar arasında en dikkat çeken isim ise 2007 yılında düşen Isparta uçağında Türkiye'nin toryum projesi üzerinde çalışan Prof. Dr. Engin Arık, Prof. Dr. Şenel Fatma Boydan, Doç. Dr. İskender Hikmet, Özgen Berkol Doğan, Mustafa Fidan ve Engin Abat idi. Türkiye'nin en kıymetli toryum beyinleri şehit düşmüştü.
Dünya toryum rezervlerinde ilk sırayı 846 bin tonla Hindistan alırken, 790 bin tonla Türkiye ikinci, 606 bin tonla Brezilya üçüncü. Avustralya 521 bin, ABD 424 bin, Mısır'da 380 bin ton olarak sıralanıyor.
İHA, SİHA, toryum, tank, füze gibi Türkiye’nin geleceğini değiştiren projeleri engellemek isteyen küresel odaklar her yolu denedi. Son 20 yılda bu uğurda 50 uzman kurban verildi.
Isparta'da düşen uçakta hayatını kaybeden bilim adamlarının plânlı bir suikast ile öldürüldüğü gibi sonraki dönemlerde savunma sanayi alanında kritik isimler farklı şekilde öldürüldü. Geride kalanlara gözdağı vermek ve devam eden projeleri sabote amaçlı bu girişimler başarılı olamadı..
Isparta'daki 20 bin ton rezerv 100 yıl, Eskişehir'deki rezervler 1000 yıl boyunca Türkiye'nin elektrik enerjisini karşılayabiliyor. Toryum kimyada “Th” sembolü ile anılmaktadır, atom numarası 90'dır. Ergime noktası 1750 santigrat derece olan toryum, 4000 santigrat derecede ise kaynamaktadır. Toryum, Molten Salt Sistemi ile saflaştırılıp enerjiye dönüştürülüyor.
- Nükleer santrallerin enerji kaynağıdır.
- Gazlı lambalarda,
- Uzay ve havacılık çalışmalarında,
- Seramik parça ve pota imalatında,
- Lamba filament kaplamasında,
- Birçok farklı elektronik cihazda kullanılıyor.
AYASOFYA'DA İLK CUMA
Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul'un fethinden sonra, Ayasofya'ya doğru ilerledi. Kapıya varınca, secdeye kapanarak bu anı kendisine gösterdiği için Allaha şükretti. Sonra mabede girerek iki rekât namaz kıldı. Ayasofya'da ilk ezan işte bu sırada okundu. O güne kadar dünyanın en büyük mabedi olan Ayasofya, camiye çevrilmiş oldu. Üç gün sonra da tekrar gittiğinde sultanın emirleri yerine getirilmiş, cami ibadete hazırlanmıştı. Böylece Fatih, İstanbul’da ilk Cuma namazını askerleriyle birlikte Ayasofya'da kıldı.
Yorum yapın