Şehidin kanıdır, toprağın teri
Alemi beşerdir, ezelden beri
Ayatül bâkide, cennettir yeri
Vadideki nergis, GÜLDÜR şuhedâ

    Mehtapta yıldızlar, saklarken ânı
    Namazgâh secdesi, toprakta kanı
    Peygamber nidası, şehitlik şânı
    Miskiamber kokan, YELDİR şuhedâ     

Gece ve gündüzü, bir günde yaşar
Yaralı bereli, imanla koşar
Bozkır, mezra, oba, vâdiler aşar
İnleyen kemanda, TELDİR şuhedâ

    Yaşam malzemesi, teçhizat yükü
    Kabar dağlarında, dilinde türkü
    Ayşedir aklında, düşünür belki
    Set vurulmaz âsi, SELDİR şuhedâ


Bir yudum su için, verirken mola
Son defa bakarken, kıvrılan yola
Bulut gözlerinde, nefeste sona
Fecrin kızılında, ALDIR şuhedâ    

Hakvâki erdemdir, toprak âkibet
Kapar gözlerini, sonu şahadet
Kevserin şerbeti, ikramı elbet
Duaya açılan, ELDİR şuhedâ

    Mishâk-ı millide sınır çizildi
    Ulus olmak için, başlar ezildi
    Asker urbasıyla, nasıl güzeldi
    Işık, kandil, gece, YOLDUR şuhedâ

Nasıl anlatsam ki, şeb-i lezzeti
Vatan onun için, mahrem iffeti
Yastık olmuş dizi, kardeş şefkati
Anzer diyarında, BALDIR şuhedâ

    İncidir anamın, gözünün yaşı
    Toprağın bedeli, sınırda taşı
    Sürmeli, kınalı, çatıktır kaşı
    Kuzudur, kurbandır, KULDUR şuhedâ

RUMUZ: BAYRAK-010