Memnuniyetsiz insanlar ne kadar zordur. Her sözde, her durumda, her olayda hep bir olumsuzluk ararlar ve hep de bulurlar…

Bu insanlar her şeyden şikayet ederler, her şeye bir ‘eleştiri’ getirirler. Çünkü her olaya olumsuz ve önyargılı yaklaşırlar. Yazı sevemezler, sıcaktan şikayet ederler. Kışı sevmezler, soğuktan şikayet ederler. Çok sevilirler ‘üstüme çok düşüyor’ diye şikayet ederler. Az sevilirler bu sefer de ‘hiç ilgilenmiyor’ diye yakınırlar. Herhalde memnun olduğumuz şeylerden daha fazla memnuniyetsizliklerimiz var ki, her şeyden şikayet edip duruyoruz. Kusur aramakta üstümüze yok. Herkes ve her şey hakkında bilgi sahibiyiz, hatta bizden daha iyi bilen yok. Ayrıca kimseyi de beğenmeyiz…

İnsan kendi kusurlarını pek görmez, hatta farkında bile olmaz çoğu zaman. Herhalde görse bu kadar şikayetçi de olmaz etrafından. Sözüm ona dedikoduyu hiç sevmeyenler ve hatta ‘dedikodu günahtır’ diyenler bile yeri gelir iftiraya varacak dedikoduları bile hiç çekinmeden yaparlar. Olumlu, güzel durumlardan bile olumsuz sonuç çıkarıp anı ve günü hem çevresine hem de kendisine zehir edenler, sanki sadece şikayet etmek için gelmişlerdir dünyaya!...

Onlar için memnuniyetsizlik şarttır. ‘Armudun sapı, üzümün çöpü’ derken şu üç günlük dünyayı hem kendilerine hem de etrafındakilere dar ederler ne yazık ki!..

Her şeyden şikayet eden bu insanlardan da hiç kimse hoşnut olmaz. Birlikte olmaktan kaçınırlar, çünkü sıkılırlar. Sevgi de bir yere kadardır!..

Önemli olan hayattayız, yaşıyoruz. Hasta değiliz, tokuz, üstelik sevdiklerimizde değil, mutlular da. O zaman ‘şükürler olsun!..’

O zaman biraz esnek olmak şart, biraz da gülüp geçmek gerek. En önemlisi çokça şükretmek gerek, şikayet etmek değil!..

Her şeyden şikayet edenlerde şükür yok. Ben de diyorum ki; her şeyden şikayet edecekseniz illa, ilk önce kendinize bu huyunuzdan ötürü kendinizi şikayet etmekten başlayın…

‘Ben neden böyleyim?’ Diyerek başlayın. En önemlisi ise ‘Allah’a şükretmeyi öğrenin’ ve aldığınız nefese şükrederek başlayın buna da. Bana göre; ‘şükür şikayeti önleyen en büyük kalkandır!..’