Önce sözcük anlamlarıyla ‘tasarruf’ ve ‘israf’ ne anlama gelmektedir, ona bakalım. Arapça ‘sarf’ sözcüğünden türeyen ‘tasarruf’ birçok alama gelmektedir. Birincisi sahip olma, ikinci olarak ise idareli kullanma, tutumlu, ekonomik olma, üçüncüsü ise parayı malı arttırma dördüncü ve son olarak da birine zevce muamelesinde bulunma anlamına gelmektedir. Sarf, tasarrufun karşıt anlamlısı ise Arapça aynı kökenden türeyen ‘israf’ sözcüğüdür. Tasarruf; eldeki kaynağın bir bölümünü harcamayıp biriktirmektir. ‘İsraf’ ise gereksiz harcama, gereksiz tüketim, savurganlık, boşa tüketme anlamına gelmektedir. Belki anımsayacaksınız, 30 Haziran 2021 tarihinde kamu kurum ve kuruluşlarında tasarruf tedbirlerine ilişkin bir genelge yayımlandı. ‘Tasarruf’ ve ‘israf’ konusuna girmişken bu konuya dair örneklemelerde bulunmak amacıyla kısa bir araştırmaya girdim ve Vikipedi’ye şunu sordum; “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kullandığı kaç saray var?”

Ama maalesef doğru dürüst bir yanıt alamadım. Sonrasında Türk basınının duayen isimlerinden Necati Doğru’nun 15 Mayıs 2024 tarihli Sözcü gazetesindeki yazısında o soruma yanıt oluşturacak bilgilere ulaştım. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı sıfatlarıyla Recep Tayyip Erdoğan’ın kullanımına tahsis edilen saraylar ve köşkler şunlarmış: Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Yıldız Sarayı, Vahdettin Köşkü, Huber Köşkü, Florya Köşkü, Aynalıkavak Kasrı, Beykoz Kasrı, Çankaya Köşkü, Ankara Külliye Sarayı, Ahlat Köşkü, Otluk Sarayı olmak üzere 12 saray. Ayrıca Haliç kıyısındaki Divanhane Binası da Cumhurbaşkanı Erdoğan için çalışma ofisine dönüştürülüyormuş.

“İtibardan tasarruf olmaz!” Sözü Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan tarafından önceki dönemlerde Başbakan iken sarf edilmiş ve dolayısıyla patenti ona ait bir sözdür. Peki, ‘itibar’ ne demektir ne anlama gelmektedir?

İtibar; ‘saygı görme, değerli ve revaçta olma halidir. Bir kişiye ya da nesneye dışarıdan yani toplum tarafından gösterilen saygı, hürmet anlamına gelmektedir. İtibar; saygı ve değer görmenin en nezaketli tanımıdır. Değer görme, güvenilir olma durumu, saygınlık ve prestij gibi birçok kelimeyi bir arada tanımlayabilen çoklu yeteneği var olan bir sözcüktür.’

Aslına bakarsanız, benim düşünceme en uygun biçimde ifade etmem gerektiğinde ‘itibar/saygınlık’ sözcüğünün tanımı şudur: ‘İtibar heykelinin altındaki kaide; insan ve yasa sevgisinden, insan ve yasa saygısından, yüce gönüllülükten, alçakgönüllülükten, adalet ve tarafsızlık ilkesinden, bilgi ve görgüden ve olumlu evrensel erdemlerle yaşam içinde edinilen kültürden oluşur.’

O nedenle tutumlu olmak, israftan kaçınmak, asla ‘Hep bana Rab bana’ dememek olmalıdır. Akraba, eş dost kayırmaktan, nepotizmden yani kayırmacılıktan uzak durmak, devlet işlerinde tutumlu olmak, müsrif olmamak. Halkın emeğine saygı duymak, vatandaşların ödediği vergiyi çarçur etmemek, belediyelerin rüküş ihtişam merakına izin/onay vermemek, gereksiz yerlere hastane, cami, köprü, yol gibi gereksiz yatırımlar yapmamak, devlet hazinesini gözü gibi korumaktır aslolan!..

İşte itibarlı olmak budur! Asıl bu türden itibardan tasarruf olmaz!..

O nedenle Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in geçenlerde açıkladığı ve Cumhurbaşkanlığı makamının tasarrufla ilgili olarak yayımladığı ‘Tasarruf Genelgesi’nin sonucu dolayısıyla ucu, önünde sonunda bu yoksul halkı öyle inanıyorum ki, bir kez daha ezecek, dolayısıyla daha da yoksullaştıracaktır. O nedenle iktidar, öncelikle kendi alacağı tasarruf önlemlerini bir an önce halka açıklamalı öncü biçimde örnek olmalıdır. Aksi halde halkımız yani bizler yukarıdan gelen bu ekonomik felakete ve dolayısıyla sefalete katlanmamız çok daha zor olacaktır!..