Sagra Ordu’da kurulmuş Tadelle, Sarelle, Gol ve Sagra markalarının üreticisi dev bir fabrikaydı. Karadeniz’in geçim kaynakların en başında gelen fındığın kaderini değiştiren bir markaydı. Dünyaca ünlü Nutella'nın en büyük rakibiydi. Michele Ferrero adını duymayan bilmeyen yoktur. Dünyanın fındık üretiminin yüzde seksen beşini sağlayan Türkiye'nin ürününe el koyan İtalyan iş insanı Nutella'nın sahibi.

 

Dünyada günde 1 milyon kilo Nutella satıldığını biliyor musunuz? Marketlerde sırf marka takıntımızdan, Sarelle yerine Nutella alan bizleriz. Yüzde yüz yerli ve milli olan Sagra’yı da bitirip fındığımız gibi İtalyanlara teslim eden de biziz. Nutella'yı keşfeden Michele Ferrero idi. İtalya'nın Piyemonte bölgesindeki Alba kasabasında yaşayan, annesi Piera ve babası Pietro Ferrero nun ikinci dünya savaşından sonra bir pastaneden fabrikaya dönüştürdüğü markayı dünya devi haline getirmeyi başardı. Ferrero öldüğünde 24 milyar dolarlık servetiyle İtalya'nın en zengin adamıydı.

 

Kahraman Sağra adını hiç duydunuz mu? 1936 yılında yüzde yüz yerli sermayeyle Sağra markasını kuran kişi. 1964 yılına gelindiğinde Ordu'da fındık için bir milattı. Şarkiye mahallesi Fatma hatun sokakta bulunan binada fındığın çuvaldan çıkıp modern ambalajlarda işlenmesine başlandığı tesisi kuran ilk kişiydi. Ünal Sağra, Kahraman Sağra'nın oğluydu. Fındık sanayiciliği konusunda deneyim kazanması için Almanya'ya öğrenime gönderildi. Alman Köhler'in çıkardığı ilk fındıklı çikolatadan Hamburg fındık borsasına kadar bu alanda deneyimlerde bulundu. Eğitimini bitirmesinin ardından Ordu'ya döndü ve babası Kahraman Sağra tarafından kurulmuş olan tesislerde çikolata üretimine başladı. Önce Nugatella, daha sonra Sarelle böyle doğdu.

 

1985 li yıllarda Türkiye genelinde 250 Sağra special mağazası açıldı.1990 lı yıllarda peşpeşe yaşanan ekonomik krizler ve bürokratik engeller Sağra'yı finansal açıdan zorladı. Sağra Bayındır Holding tarafından satın alındı. Sonra Bayındır Holding battı, Sağra TMSF'nin eline geçti. Sonra 2007 de Tokgöz Gurup tarafından satın alındı.

Sağra Nutella gibi bir dünya markası olamadı.

 

Hep kendi geliştirdiği markalarla dünya devi olan Michelo Ferrero hayatında dışarıdan tek şirket satın aldı. Dünyada fındığın yüzde seksen beşini Türkiye üretiyor. Dünya çikolata devleri fındığı bizden alıyor. Bu sebeple defalarca fındıkta ihracat rekorları kırdık. İhraç ettiğimiz fındıkta milyon dolarlarla döviz geliri elde ettik. Bizden fındığı alıp markalaştıran Michele Ferrero'nun yıllık cirosu 11 milyar dolar. Parayı

Karşılaştırdığımızda ihracat rekoru kırdığımız rakamlar dahi komik duruyor. İtalya ile hemen hemen aynı yıllarda başladığımız yarışta neden bu kadar geri kaldık.

 

Fındık; işlenip çikolata, şekerleme ve gıda ürününe dönüştüğünde dünyada onlarca milyar dolarlık bir ekonomi yaratıyor. Ancak Türkiye bu ekonomiden sadece yaklaşık 3 milyar dolarlık pay alıyor. Evet, fındığın katma değerini Türkiye kazanamıyor. Ferrerolar kazanıyor. İşte bu nedenle Türkiye'den şirket alıyorlar. Bizim yerli sermayemize çöküyorlar. Fiskobirlik gibi tarım satış kooperatifleri yok edilince, İtalyan devi Ferrero firması, Türkiyedeki fındığı aracılar vasıtasıyla topluyor. Yani, aracılar çiftçinin sırtından para kazanıyor. Türk çiftçisi mağdur ediliyor. Yoksa Ferrero neden Türk şirketi satın alsın. Bunları konuşmuyoruz, bunları yazmıyoruz ve bunları tartışmıyoruz. Gereksiz polemik konuları etrafında birbirimizle didişip duruyoruz.

 

Oysa fındık üretimini nasıl artıracağız, üreticinin gelirini nasıl yükselteceğiz ve dünya devi markalar nasıl yaratacağız, bunlar konusunda çalışmalar yapmamız gerekmiyor mu? Hükümet dünya üzerinde değerli olan bir ürününe neden sahip çıkmıyor? Atatürk'ün 1935 yılında topladığı Birinci Ulusal Fındık Kongresini kaç kişi biliyor. 1938 de kurduğu Fiskobirlik'ten ders çıkarmak gerekmiyor mu? Üreticinin alın terine, emeğine ve milli ürünümüz fındığa sahip çıkılsın. Amaç! Üreticiyi ürününe küstürmek ve ekip biçmekten el çektirilmek ise bunu çoktan başardınız.

Sağlıcakla…