Cinayetler her geçen gün artıyor. Cinayetlerin artmasının bazı sebepleri var. Birisi birini öldürdüğü zaman kendisine ne ceza verileceğini bilmiyor. Şu başlıktaki cümle uygulanmış olsa. Kısasa kısas bu cinayetlerin çoğu işlenmez. Bunun anlamı karşındaki kişiye sen ne yaptı ise aynisi sana yapılacak demektir. Bir yerde münakaşa yapanlara rastlıyoruz. Sen benim kim olduğumu biliyor musun? İşte burada benim arkam kuvvetli sen bana bir şey yapamazsın anlamında söylenen bir cümledir. Birisi bir cinayeti işlerken kendisine ne ceza verileceğini bilmiş olsa. O cinayeti işlemekten vazgeçebilir. Çünkü can tatlıdır. Ölüm kelimesi çok soğuk bir kelimedir. Bu kadar cinayet başka ülkelerde olacağını tahmin etmiyorum. İnsanların silah edinmesi bakkaldan ekmek almaktan daha kolay. Eskiden emniyet güçleri geceleri eğlence yerleri ve kahvehanelerde arama tarama yapardı. Üzerlerinde kesici alet ve tabanca bulunan kişileri emniyete götürürlerdi. Şimdi bu arama tarama olayları yapılmıyor. Çünkü vatandaşın çoğunda tabanca vardır. Tabanca sahibi olmak eskiden zordu. Şimdi bakkalda ekmek alır gibi silah sahibi olabiliyorsun. Adamın ayağında doğru dürüst ayakkabısı yok. Fakat belinde tabancası var. Böyle olunca da cinayetler artıyor. Bilhassa kadın cinayetleri artmış durumda. Kadın dövülmez ve hiçbir surette de öldürülmez. Peygamber efendiniz bir hadisinde. Ahrette dövülen kadınların. Savunucusu ben olacağım diye buyuruyor. Bir hadis var. Sebepsiz yere bir kişinin öldürülmesi. Bütün insanları öldürmekle eş değerdedir. Bir kişiyi ölümden kurtarmak bütün insanları kurtarmakla eş değerdedir. Cinayetlerin sebeplerinden bazıları da geçim sıkıntısından kaynaklanıyor. Yeri geldi mi? Fırat’ın kenarında bir koyun kaybolsa sebebi bizden sorulur diyen yöneticiler nerede?  Koyunu bırakın her gün insanlar katlediliyor. Çoğu geçim sıkıntısından dolayı oluyor. Bir tabir vardır. Af edersiniz! Aç köpek fırın deler derler. Aç karınlar her zaman olay çıkarmaya hazır ve nazırdır. Rahmetli Süleyman Demirel makamı cennet olsun. Biz milletimin Karnının tok sırtının pek olmasını sağlamak için varız derdi. Şimdi ise itibarda tasarruf olmaz diyorlar. Deveyi hamutu ile götürüyorlar. Vatandaş ne yapacağını şaşırmış durumda. Amma diyecek bir şey yok. Ancak kendim ettim kendim buldum türküsünü koro halinde söylemekte başka çare yok. 14 uçak olmazsa itibar olmaz. Kamuda çalışanların altındaki arabaların modeli eski olursa itibar olmaz. Bu konuda Papa bize çok güzel bir ders verdi. Türkiye ye ziyarete geldi. Kendisine son model bir araba tahsis edildi. Ben bu arabaya binmen dedi. Modeli düşük bir araya bindi. Bu olaydan ders çıkarmak gerekirdi. Bizde ise insanların itibarını son model arabalar belirliyor. Sayısı yüksekçe uçaklar belirliyor. Ben tahmin etmiyorum. Dünyada bizim yöneticilerimizdeki kadar lükse düşkün başka ülkelerde yoktur. İtibarda tasarruf olmazmış. Pekiyi vatandaşlarının yarıdan fazlası açlık sınırında. Çoğu da geçim sıkıntısı içerisinde iken buna itibar dene bilinir mi? Mevkiler, Makamlar, Mekanlar gelip geçicidir. Önemli olan insanlıktır. Yeter ki insanlığı öldürmeyin. Birde bir hak meselesi var. Allah şöyle buyuruyor. Benim huzuruma kul hakkı ile gelmeyin diye buyuruyor. Bu konu çok önemlidir. Allah huzuruna kul hakkı ile gitmeyi kimseye nasip etmesin. Çünkü üzerinden o kul hakkı düşmeden kesinlikle cennete giremeyecektir. Allah ayetinde öyle buyuruyor. Saygılarımla.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! NE MTLU ATATÜRKÇÜYÜM DİYENLER!

                                                                 Mustafa KOÇAL 23 – 11 -2023