KIRMIZI ve BOĞA
Kızdırılan boğaların gözü hiçbir şey görmez, saldırmaya odaklanırlar. Matadorlar kızdırılan boğaya kırmızı pelerin sallarlar ve boğa pelerini görünce kızar.
Peki, bunun sebebi nedir?
Aslında boğaların kırmızı görünce öfkelendiği inancı tamamen yanlıştır, çünkü üzülerek belirtmeliyiz ki boğalar aslında renk körüdürler ve kırmızıyı diğer renklerden ayırt edemezler. İspanya’ da ve dünyada boğaların kırmızı renge saldırdığı inancı, matadorların genelde kırmızı elbise ve kırmızı pelerin kullanmaları nedeniyle yaygınlaşmıştır. Matadorlar kırmızı ya da renkli elbiseleri görünüşe önem verdikleri için ve dikkat çekmek amaçlı giyerler.
Kırmızı, aslında insanları da etkileyen bir renktir. Yapılan çeşitli araştırmalarda insanların kırmızıyı görünce kan basınçlarının yükselip ardından da kalp atışlarının hızlandığı gözlenmiştir.
Peki, boğaları renk değil de ne sinirlendiriyor?
Aslında boğaları çığlına döndüren şey tamamen korkudur ve pelerinin hareketidir. Düşünsenize etrafta çığlık atan binlerce insanın sesi var ve bilmediğiniz bir cisim hareket edip duruyor. Ortamın tozlu ve bir o kadar da çok sıcak oluşu sırtında saplı olan birkaç ok ve kırmızı pelerinle ve okla üzerine gelen bir insan var. Böyle bir atmosferle korku ve stres eklenince boğalar kendilerini kaybediyor.
Boğa güreşleri nerede doğdu?
Boğa güreşleri, aslında bilinenin aksine İspanya’ da doğmamıştır. Bu güreşlerin ortaya çıktığı yer Girit’tir. Buradan hem Etrüsklere hem de Romalılara geçmiştir. Ayrıca Mısır, Kore ve Çin medeniyetlerinde de boğa güreşleri yapılmıştır. Boğa güreşleri sekizinci yüzyılda İspanya’ ya girmiş, 15. yüzyılda İspanya’ da milli spor olmuş ve günümüze kadar da ulaşmıştır.
GÜNÜN FIKRASI
Yangın
**Vurdumduymaz bir adamın evi yanmış. Komşusu koşarak yanına gelmiş.
" Koş efendi, evin yanıyor. "
Adam sakince cevap vermiş :
"Ev işlerine karım bakıyor.
Turist
**Yüzme bilmeyen bir turist denize düşmüştü. Suda çırpınırken can havliyle bağırıyordu.
-Help! Help!
Yoldan geçen Temel onu gördü. Kızgın bir şekilde bağırdı:
-Ula ingilizce öğreneceğine, yüzme öğrenseydin ya!..
/////
PET MEZARLIĞI
Genç girişimci bir hanım Tekirdağ, Bursa, İstanbul ve Ankara’da hizmet veren Pet Mezarlığı kurmuş. Bu hanımı tebrik etmek lazım.
Genç girişimci bu işe nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “Kendimizin ve yakınlarımızın hayvan dostları vefat ettiğinde sürekli şimdi ne yapacağız ve onları nereye gömeceğiz çaresizliğiyle yüzleşiyorduk. Yıllarca evladımız gibi büyüttüğümüz dostlarımızın ölümünün üzüntüsünün üzerine, sonrasında tıbbı atık olarak muamele görmesinin burukluğu ekleniyordu. İmkânı olan müstakil evinin bahçesine defnetmek istese de, sonraki yıllarda oradan taşınma ihtimalinin olması veya birçok hayvanseverin bahçe imkanının bile olmaması bir hayvan mezarlığının ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu bize gösterdi”.
Evcil hayvanınız vefat ettiğinde kuruluşu arıyorsunuz. Vefat eden evcil hayvanınız evden alınarak defin işlemi gerçekleştiriyor. Ayrıca, pet mezar bakım hizmeti de veriliyor.
İlgili firmanın özel olarak düzenlediği kedi ve köpek mezarlığı da var.
Yorum yapın