KARDEŞÇE YAŞAYIP GİDERİZ BU HAYATTA..

Ne kadar becerebiliyoruz, kardeşçe yaşamayı, medeni haklarımızı, fikirlerimize, inançlarımıza duyularak, tahrik edilmeden?.

Çok mu zor, herkesin gönlünde ve dilindeki bu haklı isteğe uyarak, kardeşçe barış içinde yaşamak?.

Ne kadar ironiktir ki, günlük yaşamda hep istenen, beklenen kardeşçe ve barış içinde yaşamak, pratiğe gelince uygulanmıyor, maalesef!.

Hep düşünmüşümdür, herkesin istediği, arzu ettiği kardeşlik, neden uygulamaya gelince sınıfta kalır, bir türlü becerilemez çok istense de?.

Bence kardeşçe yaşamanın önündeki en büyük engel, adaletsizlik ve haksızlıklardır!.

Bununla birlikte ben merkezci olmak, yüzsüzlük arsızlık ve daha birçok olumsuzlar da kardeşçe yaşamamıza engel oluşturan etkenlerdir. Bizim kültürümüz, inancımız, kutsal kitabımız hep kardeşçe yaşamamız gerektiğini söyler. Düşüncelerimiz farklı olabilir ama duygularımız kardeşçe yaşamak olmalıdır daima..

Nefret dili yerine sevgi dili, sadece bir zümreye, bir gruba, toplumun bir kesimine değil, herkesi kucaklayan, asla ötekileştirmeden, bencilce bireysel çıkarcılık yapmadan, kardeşlik önceliğimiz olmalıdır, adilce ve hakkaniyetle..

Hepimizin hayata bakışı, dünya görüşü, amaçları ve beklentileri farklılık gösterebilir. Bütün bunlar özgürce konuşulabilmeli, tartışılabilmelidir elbette..

Şahsım adına farklı fikirlere, görüş ve düşüncelere nasıl saygı gösteriyorsam, bunun bilincinde davranıyorsam, karşı taraftan da aynı saygı ve hoşgörüyü beklemek ‘hakkımdır’ diye düşünüyorum. Elbette bu hakkım elimden alınmadığı sürece..

Hiç kimse diğerini varlığından, düşünce yapısından, savunduğu değerlerinden ötürü küçümseme, hor görme hakkına sahip değildir. Arsızlık saygısızlığı getirir, saygısızlık da ayrıştırmayı hatta düşmanlığı!.

Hani nerede kaldı o zaman kardeşlik, barış, adalet! Hani nerede kaldı hak, hukuk!.

‘İsteyen herkes kendi küçük dünyasının merkezinde yaşayabilir. Ama hiç kimse dünyanın merkezinde değildir!.’

Ömer Hayyam’ın yüzyıllar önce dediği gibi; “Öğrenemedik bir türlü yan yana yürümeyi!..”

Adaletin ve güvenin olduğu, haksızlıkların son bulduğu bir dünyada kardeşçe yaşamak hiçte zor olmasa gerek. Ancak eşit haklara ve gerçek adalete sahip olduğumuzda bizde kardeşçe yaşayıp gideriz bu hayatta..