Halk arasında sıkça duyduğumuz bu söz, dua niyetiyle söylendiği gibi, tam tersi niyetle de söylenebilen dua ve beddua arasında giden riskli bir söz aslında… ‘İnşallah kalbinin ekmeğini yersin!’

Mutlak kalpleri ancak ve ancak Allah bilir ama, her kalp de ekmeği yenecek kadar hijyenik mi acaba?..

Eğer gerçekten iyi niyetli ve samimi isek, kalbimizden güzellikler geçiyorsa, karşımıza da güzellikler çıkar ve bir şekilde yolumuzu buluruz. Yollarımız açılır, engeller dümdüz olur, kalkar aradan…

Hiç ummadığımız yerlerden destekler alırız, işlerimiz rast gider. Kalbimizin içinde ne besliyorsak, hayat önümüze çıkarır, gizliyi de saklıyı da…

Kötü niyetli, içten pazarlıklı, sinsi, fesat insanlar, bu kötü huylarını, belki de politik bir şekilde bir süre etraftan gizleyebilir. Ama kalplerindeki kara illaki önlerine çıkacaktır. Gelecek olan gelmez, istemediği burnunun dibinde biter. Başkaları hakkında her düşündüğü, her yaptığı, her konuştuğu, yine gelip kendini bulur. Herkes ne ektiyse onu biçer, yani herkes kalbinin ekmeğini yer. Kalbinde ne taşıyorsa artık; iyiden, güzelden, saflıktan yana mı, yoksa nefsinin pis duyguları mı sarmış kalbini!...

           

Yapılan her iyiliğin bir karşılığı vardır. En büyük karşılığı da yapıldıktan sonra kalp de bıraktığı o muazzam tesirdir. İyilik yapıldıktan sonra ki ‘O ANDIR!’ aldığımız en büyük karşılık…

Tabi ki karşılığı sadece madde de arayanlar için değil bu sözüm. Karşılığı madde de arayanlara da bir sözüm var. Bunlar yaptığı her iyiliğe bu dünya da bir karşılık beklerler. Bir teşekkür yetmez bunlara, övgü bekler, alkış bekler, para beklerler. Yaptıkları iyiliğin karşılığını almalara doyamazlar ne beklentileri biter ne de başa kakmaları…

İyiliklerin bütün karşılığını bu dünya da almak, o iyiliği küçültmektir bir anlamda…

Kalbimizin ekmeğini bu dünya da tüketmeyelim. Bir şeylerden de mahrum olalım. ‘Ben yaptım’ demekten mesela, övülmekten mahrum olalım… Göğsümüzü kabartmaktan, böbürlenmekten mahrum olalım. Bırakalım bazı iyiliklerimiz de en sona kalsın. Bırakalım içimiz de kalsın, burada görünmesin, gizli kalsın…

Kalbimizin içinden geçenler önümüze illaki çıkacak. Kalbimizde biriktirdiklerimiz, iyilik yapmak, iyi niyet, güzel düşünmek, kötülükten, fitne fesattan uzak durmak, kalbimize yaptığımız yatırımlardır ve kalbimizi beslemenin en güzel yoludur…

İnsanız en nihayetinde, beşeriz şaşarız elbet. İllaki hayatımızda hatalar da olacak, tökezlemelerde. Hatasız kul yok en nihayetinde. Önemli olan kalp temizliği, iyi niyet, samimiyet. ‘Mükemmel bir hayat istediğimiz yok. Dürüst insanlar, samimi selamlar, içten gülümsemeler olsun yeter. Herkes kalbinin ekmeğini yer!’