HER ŞEY ASLINDA ÇOK NET VE BASİTTİR!.

14 Mayıs seçimlerine 9 gün kala aslında her şey gerçekten çok net ve basittir. Bugün geldiğimiz noktada ülkede yaşanan  siyasi tartışmaların şekline, içeriğine şöyle bir bakın o zaman ne demek istediğimi anlarsınız!.

Örneğin; Kadınlar isterse şort ya da tayt giyer, buna kimse karışamaz, karışmamalı demiyor muyuz, diyoruz elbette. Buradan devam ediyorum; Çocuk çocuktur, çocukluğunu yaşamalı 12-13 yaşında evlendiremezsiniz, kadınları dövemezsiniz, öldüremezsiniz, Bu ülkede herhangi bir durumda suç işlerseniz mutlaka ceza almanız gerekir, sözgelimi; yolsuzluk, rüşvet, kayırmacılık suçtur, mutlaka cezalandırılması gerekir demiyor muyuz, diyoruz elbette. Meşru yol ve yöntemlerle yasalara uygun olarak her türlü düşünce ve fikirlerini açıklayanları gözaltına alıp tutuklayamazsınız, buna karşılık nefret suçu işleyenler, şiddet çağrısı yapanlar, halkı tehdit edenler hakkında soruşturma açılsın, asıl onları cezalandırın da diyoruz, hep sürekli olarak..

Gazetecileri, bazı siyasetçileri, hukuksuz biçimde türlü bahanelerle cezaevlerinde tutmayın, derhal serbest bırakın derken, yoksulluktan insanlar intihar ediyor, milyonlarca çocuk aç geziyor, Devlet kadrolarına öbekleşen, kümeleşen beceriksiz asalaklardan oluşan tarikatların ve cemaatlerin artıklarından arındırın, devletin en sağlam olması gereken laiklik ilkesini baltalamalarına izin vermeyin, Dini siyasete çerez etmelerine izin vermeyin, diye ısrarla söylemeye devam ediyoruz..

Devletin mali kaynakları ve halkın vergileri hangi projelerde kimler tarafından yönetiliyor bilelim istiyoruz, Asalaklardan oluşan ufacık iki paralık zümrelerin kulaklarından, burunlarında adeta para fışkırırken, halkın büyük çoğunluğunu oluşturan kesimlerin ‘neden patates, soğan alamıyor?’ feryatlarını duymak istemiyoruz.

Bu ülkede 6 Şubat’ta yaşanan o büyük deprem felaketinde  (gizlenen resmi rakamlar bir tarafa) en az yüz bin insanımızı yitirmiş isek, devleti yönetenlerin mutlaka açıklama yapması, hesap vermesi gerekir demiyor muyuz, elbette diyoruz!.

Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün ama ben yazımı daha fazla uzatmak istemiyorum, sadede gelmek istiyorum. Buraya kadar anlattıklarımın hepsi çok net, anlaşılır, makul ve mantıklı ve de çok basit. Şimdi dokuz gün sonra dünyanın en basit seçimleri bizi bekliyor. Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılında ana ayarları yeniden dönüp dönmeyeceğimizi belirleyeceğimiz bir  referandum, yani halkoylamasıdır aslında bu seçimler!.

Bu seçimde 21 yıldır oluşturulan düzen ya sürekli hale gelecek ve statükocular kazanacak, ya da değişimden yana olanlar galip gelecek ve Türkiye aydınlık yarınlara yeniden ilerleyecek, ülke insanı rahat bir nefes alacak, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün dediği gibi “İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR” Siyah-beyaz, gündüz-gece, iyilik-kötülük kadar her çok net ve açık değil midir aslında ve bir o kadar da basit!..