Yıldızlarda mavisi, duru derya gökyüzü

 Gümüş renginde gölge, saman yolunda izi

 Mümin boynunu bükmüş, Safranlı nurlu yüzü

 İhlaslı dilde ikrar, gönüllerden SÖKÜLÜR

                                                                       Þ

 Gözlerimde tül perde, yüzümdeki hicabım

 Hamur ensarda maya, cihanı ekber harcım

 Muhammedül emindir, uyarıcı aracım

 Çağlayan olur kelâm, kapdan kaba DÖKÜLÜR

                                                                       Þ

 Anlımın şahdamarı, mihrapta ağır başım

 Şemsi kan sıcağında, beyaz örtüdür kışın

 Oku emrinde ikra, hatim olur gözyaşım

 Mahyalarda ışıklar, titreyen mum YAKILIR

                                                                       Þ

 Niyaz eyle hüdâya, huşu içinde mâbed

 İmanda saklı sukut, tilavette muhabbed

 Bülbül sahrada serçe, belki şahine kısmet

 Tevhidi tecellinin, takdirine BAKILIR

                                                                       Þ

 Hicrettir yolun sonu, menzile varmak için

 Hükmünde iradesi, sorulmaz neden niçin

 İki kapılı handan, huzur içinde geçin

 Padişah da kral da, pehlivan da YIKILIR    

                                                                                  Þ

 Kerbelâ sıcağında kristal suda hayat

 Canlı cansız alemde topraktaki bereket

 Namaza davet ezan, tekbir olur salavat

 Anıt mezarda tarih, yaldızlanır ÇAKILIR

 

 

 Rumuz: HİRA 010                                                              Öz Ali YILMAZ