Bu sütunlarda sıkça değil ama aklıma estikçe belki de çok derin(!) mesajlar içeren ve özellikle
siyaseten ibretlik, kıssadan hisse kapılacak fıkra ve kısa öykülere yer verdiğimi anımsayacaksınız.
Bugün sarı öküzün ibretlik hikayesini gördüğüm lüzum üzerine bir kez daha sizlerle paylaşacağım;
"Eski devirlerde otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü
öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi
kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye
başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve
öküz sürüsüne yanaşmış. Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış;
‘Saygıdeğer öküz efendiler! Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar
sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı
Öküz’dedir. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan
alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu
bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım.’ diyerek Sarı Öküz’ü açıkça istemiş. Boz Öküz ve heyeti
bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz’ü aslanlara vermişler. Sarı
Öküz’ün aslanlara verilmesine Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış. Bir
süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk’u istemişler; ‘Gördünüz mü ne
kadar barışseveriz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya,
kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak
için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp,
barış içinde yaşamaya devam edelim.’ Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk’u aslanlara teslim etmiş,
yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş. Bu olay sürekli
tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle aslanlar öküz sürüsünden bir öküzü istemişler ve alıp
götürmüşler. Sonunda öküzlerin sürüsü azalmış ve zayıflamış, aslanlar da küstahlaşmış. Artık, hiçbir
bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, ‘Verin bize şu öküzü, yoksa gerisine karışmayız!’
demeye başlamışlar. Öküzler birer birer aslanların pençesinde can verirken, sürüden geriye Boz Öküz
ve birkaç öküz kalmış. İçlerinden biri öküzlerin lideri Boz Öküz’e ‘Ne oldu bize, nerede kaybettik biz
bu savaşı? Oysa vaktiyle ne kadar güçlüydük!’ diye hayıflanarak sormuş. Boz Öküz, Benekli Öküz’ün
sözlerini birden hatırlayarak, ağlamaklı biçimde gözleri nemli ‘Biz..’ diyerek başlamış sözlerine ve
şunları söylemiş; ‘Sarı Öküz’ü aslanlara verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı!.’
Siyaseten ‘kıssadan hisse kapılacak’ bu ibretlik kısa öyküyü, önceki yıl yani 2016 yılında 15
Temmuz'da hainlerin kalkışması yaşanmadan kısa bir süre önce ‘AK Parti saflarında’ o zamanlar aktif
olarak yer alan eski bir tanıdık(!) diyebileceğim bir zat anlatmış ve bana şu yorumu yapmıştı;
“Anlattığım öyküden benim anladığım, yani çıkardığım kıssadan hisse arkasında Amerika olan
Hoca’nın sırtlanları da aynı yöntemle bizim gibilerini kandırıp hizmet hareketi mensuplarını yani
cemaat içindeki benim gibi saf bilinen masumları kullanıp sömürerek yiyip bitirmeyi kafalarına
koymuşlar. 17/25 Aralık tezgahına rağmen biz bunu hemen anlayamadık!” Bu yorumu yapan o zat-ı
muhtereme o zaman şu yanıtı vermiştim;
“Şimdi bu öyküyü herhangi bir CHP’liye veya İYİ Partili ya da MHP’liye anlatsam yahut senin gibi bir
AK Partili ile paylaşsam onlarda seninkinden çok farklı yorumlar yapacaklar. Kesinlikle inanıyorum,
bu kısa öyküyü isteyen istediği gibi yorumlayacak. Adı üstünde kıssadan hisse kapılacak ibretlik bir
kısa öyküdür bu. Anımsıyorum, bir yerde okumuştum, aynı öyküyü 80’li yılların sonunda dönemin
muhalefet partisi lideri Süleyman Demirel’e anlatmışlar. Demirel’in yorumu şöyle olmuş; ‘Tıpkı
Özal’ın ANAP’ı kurarak bizim parti tabanını yok etmek istemesine benziyor. Hatta tıpatıp aynı!’
Demiş. Hatta AKP kurulduğunda Necmettin Erbakan’a ne düşündüğü sorulduğunda bu senin
anlattığın sarı öküzün hikayesini anlatmış ve kendine göre yorumlamış. Yani herkesin yorumu farklı
olmuş. Bilmem anlatabildim mi? Bu öyküyle ilgili olarak bana kişisel yorumumu sorsam ben de
sana daha farklı şeyler anlatır, değişik bir yorum yapardım. Ama şurası bir gerçek ki Sarı öküzün
hikayesinden bilhassa siyaseten kıssadan hisse kapılacak, ibretlik dersler çıkarılacak çok farklı
boyutta ve değişik tarzda yorumlar yapılabilir!.”
Benim sarı öküzün ibretlik öyküsünden nasıl bir yorum çıkardığımı merak ediyorsanız, hemen tek
cümleyle şunu söylerim; “Memlekette aslan kesilen o kadar çok sırtlan var ki, o yüzden teker teker
kurban edilecek öküzlerin sayısı yeter mi, hiç bilemiyorum, doğrusu! Bilhassa öküzler ve aslan
kesilen sırtlanlarla birlikte..
Hiç kimse lütfen kusura bakmasın, üzerine alınmasın ama ben kesinlikle böyle düşünüyorum!.
Genel seçimlere daha bir buçuk yıl varken birileri kıssadan hisse çıkarır, ibret alır diye bugün yine
aynı hikayeyi anlatmayı uygun gördüm. Bundan dolayı kusurum varsa affola!..
Yorum yapın