İsmini sormasam, hiç tanımazdım
Ezeli vaktinde, nårın bir kızdın
Nasılsınız derken, nazik ellerin
Değişmeyen yerin bir tek gözlerin
Yorgunun yokuştan, sonraki hali
Saçlarında aklar, sanki vebali
Sorsam nacizâne, var mi kederin
Değişmeyen yarin, bir tek gözlerin
Eller acımadan, koparmış seni
Güle hasret, dalındaki dikeni
Dökülmüş yaprağın, solmuş gazelin
Değişmeyen yerin, bir tek gözlerin.
Dört mevsimi, soldurmuşlar yüzünde
Vura vura, fer kalmamış dizinde
Tebessümde, ifâdeyi izlerin
Değişmeyen yerin, bir tek gözlerin
Felek yıllarına, pusuyu kurmuş.
Dertlerin cümlesi, hep seni bulmuş,
Ah! çeken sinenin, hicranı derin
Değişmeyen yerin, bir tek gözlerin
Mecâlin yok, konuşmaya küsmüşsün
Zevkü sefâ, muhabbeti kesmişsin
Hayretime mucip olan hallerin
Değişmeyen yerin bir tek gözlerin
Düşmeyince yiğidine dengine
Dönmüşsün, gül iken, toprak rengine
Kader diye, kabullenen sözlerin
Değişmeyen yerin, bir tek gözlerin
Üzüldüm, bilmeden görmeden yazdım
Seni yaralayan herkese kızdım
Bir dolaşık yolda, kalan izlerin
Değişmeyen yerin, bir tek gözlerin
Yorum yapın