Babam, doğuştan görme engelli. Ama ben hiç engelli olarak görmedim onu. Onun için engelli olmanın, hayatını tanımlayan bir şey olmadığını hep hissettim. O, her zaman güçlü, kararlı ve sevgi dolu. Engelli olmak, hayatta karşılaştığı engellerden sadece biriydi, ama bu onu asla tanımlamadı.
Babam, her zaman kendi yolunu çizdi. Küçük yaşlardan itibaren, eğitim hayatında zorluklarla karşılaştı, ama hiçbir zaman pes etmedi. Hem İstanbul İstinye Körler Okulu’nda hem de Ankara Körler Okulu’nda eğitimini sürdürdü. Yaşadığı zorluklar, onun mücadele gücünü hiç kırmadı. Hedeflerine ulaşmak için hep bir adım daha attı. O yüzden, bana en çok öğrettiği şey, ne olursa olsun pes etmemek oldu.
Babam, iş hayatında da hiç durmadı. 1979 yılında kamu görevine başladı, yıllar içinde birçok kadroda çalışarak emekli oldu. Ama bir avukatlık hayali vardı ve 1987’de Hukuk Fakültesini kazandı. O, her zaman istediği şeyin peşinden gitmekten korkmadı. Yıllar sonra, çok sevdiği işini yaparak, hayatına devam etti.
Ben babamla gurur duyuyorum. Engelli olduğunu hiç hissetmedim. O, her zaman bir insanın kararlılığı, sevgisi ve çabasıyla neleri başarabileceğini gösterdi bana. Babam bana her zaman, hayatın ne olursa olsun yaşanabilir olduğunu, yeter ki insan sevgiyle ve azimle ilerlesin dedi.
Bugün, babamın yaşadığı zorlukları düşünüyorum ve ona olan hayranlığım bir kat daha artıyor. O, her zaman bana engellerin sadece geçici olduğunu ve insanın içindeki gücün her şeyi aşmaya yettiğini gösterdi. Bunu bana her gün öğretiyor. Ve ben de her zaman gurur duyduğum babamı, engelli bir insan olarak değil, azmiyle, sevgisiyle, gücüyle tanıdım.
Doğduğum günden bugüne kadar, dernekler aracılığıyla görme engelli bireylerle birlikte büyüdüm. Onların hayata tutunma güçleri ve başarılarıyla büyüdüm. Sayısız örnek verebilirim, çünkü her biri bana güçlü olmanın ve zorluklarla başa çıkmanın ne demek olduğunu gösterdi.
Özel günlerde hatırlanmak ise ayrı bir hüsran. Engellilere yönelik duyarlılığın yalnızca o birkaç günle sınırlı kalması, onlara ne kadar büyük bir haksızlık olduğunu gözler önüne seriyor. Onlar her zaman hatırlanmalı, sesleri duyulmalı, eksiklikleri giderilmeli ve sıkıntılarına çözümler bulunmalıdır. Çünkü bir insanın değerini, sadece hatırlamakla değil, her anına dokunarak gösterebiliriz.
Gerçek destek, yalnızca belirli günlerde değil, her zaman onlara ulaşabilmektir. Onların toplumda daha rahat, daha güçlü ve bağımsız bir yaşam sürmelerine yardımcı olmak, bizlerin kalbinde bir iz bırakacak en anlamlı adımdır. Çünkü engelli olmanın ne demek olduğunu sadece onları tanıyanlar anlayabilir ve onlara yardımcı olmak için gerçek anlamda bir şeyler yapabilir.
BEN, BABAMIN HALA KÜÇÜK KIZIYIM
Bazen hayatın içinde o kadar hızlı koşuyoruz ki, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz. Oysa bir an durup bakmak, geriye dönüp hatırlamak çok kıymetli. Ben de tam bu noktadayım. Şu anda yetişkin bir kadınım belki ama bir yanda da hala babamın küçücük kızıyım.
Bazen yılların ilerlemesiyle birlikte insanlar büyür, değişir, değişimle birlikte ilişkiler de farklılaşır. Ama benim için babamla olan ilişkim hiç değişmedi. O, her yeni sorunumda bana en doğru yolu gösteren, bazen de gözlerimdeki yaşları silen adam. Herkesin babası farklıdır. Ama benim babam... O, sadece bir baba değil; aynı zamanda bir kahraman, bir sırdaş, bir rehber. Belki de beni küçüklüğümden beri tanıyan ve benim içimdeki en güzel şeyleri bilen tek insan. Babam, benim için güvenin, sevginin ve cesaretin simgesi. Azmiyle, sabrıyla, güçlü duruşuyla her türlü zorluğu aşabileceğimi öğretti bana.
Bazen dünyanın en sert rüzgarları bana karşı eser, bazen yolum kaybolur ve karanlıkta kaybolmuş hissederim ama bilirim ki babamın gölgesinde her şey daha aydınlık olur.
Babam benim için hayatın en güvenli yeri, en sıcak kucaklaşması, en rahat limanı.
Ve belki de büyümek demek, içindeki o küçük kızı hiç kaybetmemek demektir. Ben büyüsem de yaşım kaç olursa olsun, babamın gözlerinde hep o küçük kız olacağım. Çünkü ben ne zaman zorlansam ne zaman korksam, hep onun güçlü kollarında huzuru buluyorum. Babam, hayatımın en değerli insanı, en büyük sevgim. Ona her geçen gün daha çok minnettarım, ona her geçen gün daha çok bağlanıyorum.
Yorum yapın