ENERJİ FREKANS ve TİTREŞİM(3)

Daha önceki yazıda belirttiğim gibi her canlının bir frekansı vardır.Frekansımız bozulduğunda hastalıklar meydana gelir. Normal şartlarda 65 hz civarında titreşen bir insanın titreşimi düşerse, bağışıklık sisteminiz zayıflar ve hastalıklar başlamaktadır. Örneğin influenza nın titreşimi 57 dir, bu titreşime düşen insan da bu virüse yakalanmaktadır. Titreşimi 300 civarı olan yani evrenle dengede, maneviyatı ve farkındalığı yüksek, sevgi ve hoşgörülü, vicdan sahibi bir insanın kolay kolay bağışıklığı düşmez. Yapılan araştırmalarda insanların çoğunun frekansının 200 ün altında olduğu saptanmıştır. Bu yüzden hoşgörüsüzlük, kavgalar, küskünlükler çoğalmıştır. Her organın titreşimi de ayrıdır ve hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Duyguların da frekansı vardır. Kaygı, korku tedirginlik gibi olumsuz duygular frekansı düşürür.Bu yüzden korkuların, tedirginliğin önüne geçmek gerekir.Yediğimiz yiyeceklerden, kokladığımız kokulara, dinlediğimiz müziğe kadar her şey bizim frekansımızı etkiler.Hazır gıdalar frekansımızı düşürür.

Vücudumuzdaki organların sağlıklı olabilmesi için frekanslarının normal kabul edilen aralıklarda olması gerekir.Örneğin beyindeki Alfa, Beta, Gama, Theta vb. gibi frekanslar normal aralıklarda ve birbiriyle uyumlu olmadığında bir takım rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Ayrıca beyindeki bazı rahatsızlıklar beynin farklı frekans yaymasına sebep olabilir.Beyindeki bu frekansların Neurofeedback denilen bir yöntemle düzeltilebilmesi yıllar önce beni çok şaşırtmıştı. Klinik Psikolog Mustafa Soleymani sayesinde bu yöntemle tanıştık. Odaklanma, depresyon, sigara bağımlılığı ve daha bir çok konuda bu frekanslar düzenleniyor çok güzel sonuçlar alınıyor. Neurofeedback seansında frekans ölçen bir cihaz ile kalp elektrosu çeker gibi başınızda belli bölgelere takılan elektrotlarla veri alınıyor (endişelenmeyin elektrik falan verilmiyor), bu verilerin uzman tarafından yapılan analizi sonucu bir monitör karşısında görsel ve ses efektleriyle beyin frekansları normal ve uyumlu haline geliyor, sonuç ise mükemmel.Bir anlamda beyninizi kontrol dolayısıyla düşüncelerinizi kontrol etmeyi öğreniyorsunuz. Beni en çok şaşırtan şeylerden biri de dişlerinizi sıktığınızda, güldüğünüzde, çeşitli düşünceler aklınızdan geçerken frekans grafiğinin anında değişmesiydi.O anlarda beynimiz hakkında hiç bir şey bilmediğimizin farkına varmıştım.O seanslarda sadece kızımın odaklanma sorununu çözmedik, ailecek o kadar çok şey öğrendik ki Mustafa Bey adeta bize farklı bir dünyanın kapılarını açtı.Bazı insanlar hayatlarınıza dokunur ve giderler, evrenin de size ne dediğine kulak verin, bilgi peşinde koşmak en güzel frekans arttırıcı yöntemlerdendir.

Frekansınız, titreşiminiz yükseldiğinde hayatınıza da güzel şeyleri çekersiniz. Bir şeyin frekansına uyumlanmadan o şeyi hayatınıza çekmek imkansızdır. Aslında şartlar oluştuğu anda istekleriniz sizi zaten bulur...