Toprağa belendim, uykuya daldım
Anamın gözünde, tomurcuk güldüm
Ol emri vaktinde, dünyaya geldim
Bülbüle ses veren, KUŞTU günlerim
Bostanda çapada, tarlada izi
Yolmaya giderken, arkada gözü
Kardeşine iyi bak, tembihti sözü
Beşikten kayarak, DÜŞTÜ günlerim
Doğruluk insanlık, erdemi verdi
Babam özellikle, beni severdi
Hazreti Yusuf’um, diye överdi
Özgür kuşlar gibi, UÇTU günlerim
Teneke kutular, trenim oldu
Sokaklar arası, kafamda yoldu
Çocukluk sevdası, hayaldi güldü
Çemberin peşinde, GEÇTİ günlerim
Her günüm bayramdı, gurur yaşardım
Dizlerimde derman, tezer koşardım
Sevdalar uğruna, dağlar aşardım
Buzlu soğuk sular, İÇTİ günlerim
Rumuz: KIŞ-010
Düğün derneklerde, bende soruldum
Heyecanlar yaşadım, şahsen yoruldum
Rüzgar esti, yel önünde savruldum
Sarı başak ekin, BİÇTİ günlerim
Davullar çalınır, meydan yerinde
Halay başı damat, mendil elinde
Kına gecesinde, düğün evinde
İçinden birini, SEÇTİ günlerim
Müracaat makamı, gurbet yolları
Zarfa yapışırdı, posta pulları
Hayatın kendisi, okul yılları
Ayrılık ölüme, EŞTİ günlerim
Yaşlı kendisinden, alırken emir
Tekerrür tarihten, örnekler verir
Dünü yaşamıştır, bugünü görür
Sorsan der ki sana HOŞTU günlerim
Altın inci günler, biçilmez değer
Merdiven çıkarken, düşmezsen eğer
Gergefte dokunan, ömürmüş meğer
Pehlivandım amma, TUŞTU günlerim
Öz Ali YILMAZ
Yorum yapın