Don Kişot bizim mahalle bakkalı.
Yeldeğirmenleri zincir marketler.
Hayali bir tehdit de değil.
Don Kişot ise hayallerinin peşinde koşan bir hayalperest mi, yoksa idealleri uğruna koşan (mahalle bakkalı açısında ekmek parası için canını dişine takan) inatçı bir kahraman mıydı?
Bu işin cılkı çıktı ve maalesef kimse oralı değil…
Pek çok dalda küçük esnaf öldü.
Devlet göz göre göre bazı kesimlerin yok olması karşısında kayıtsız.
Devletin vücuda girdiği hükümet maalesef küçük esnafı veya mahalle bakkalını düşünmüyor.
Dönüp de bakmıyor.
Bunun adı tam vicdansızlık.
Zincir marketler vahşi bir virüs gibi ülkenin her noktasında, her mahallede, her sokakta, her köyde şube açıyor.
Şipşak üç günde kiralayıp yerleşip düğmeye basıyorlar..
Yan yana caddeler…
Caddeler yetmiyor mahalleler…
Mahalleler yetmiyor sokaklar…
Nasıl yaşasın bakkal?..
Zincir market olmasın mı, olsun, amenna…
Ama bir sınırı olsun…
Mahalleyi geçtik sokak içine gelmesin.
Kaç hane kurudu, kaç mahalle bakkalı kapandı son yıllarda farkındasınız değil mi?..
Farkında olmayanın aklı ve vicdanı tutulmuştur zaten.
Hükümet farkında değil.
Sanayi Ticaret Bakanlığı farkında değil.
Mahalledeki bakkalın durumu her zaman zaten zordu…
Dayanamayan kapattı…
Ruhu gitti mahallelerin…
Dayanabilen ürün koymakta zorlanır hale geldi…
Veresiye defteri de şişti…
N’apsın bakkal?
Vahşi market zincirlerinin şube ihtirası bitmek ve dinmek bilmiyor…
Örnekleyelim:
Mahallede 3 bakkal var, birer sokak arayla…
Önü ve yanı zincir market idi.
Yetmedi arkaya da geldi bir zincir…
3’e 3…
3 mahalle bakkalına 3 dev market…
Don Kişot yeldeğirmenlerine karşı…
Yeldeğirmenleri düşman…
Zalim krallar gibi…
Haydutlar gibi…
Don Kişot’u unuttunuz mu?..
Efsanedir.
50 metre arayla dev market mi olur?..
İzliyoruz bakkallarımızın tükenişini.
Gerçekten çok acı verici!