ÇANAKKALE ZAFERİ

    Yüksekliği, arşa ulaşmış yüce anıt duruyor
    Günün ilk ışıkları yüzlerine vuruyor.
    Binlerce yiğit, kol kola, omuz omuza.
    Yırtılmış kanlı gömlekleri, al bayraklar oluyor.

        İntepe, Kocatepe, Anıttepe, Kilitbahir.
        Ezik otlar üstünde izleriniz duruyor.
        At başı denize uzanan tepelerde
        Çelik siper göğüslü kahramanlar yürüyor.

    Şimdi durgun sularda, gemiler ilerliyor
    Torunlarına, dedeler tarih dersi veriyor.
    Atatürk’ü ve bu milleti, dünya selamlıyor

        Nice amca, kardeşler el ele tutuşmuşlar
        Vedaya zaman yokmuş, cepheye ulaşmışlar
        Al yazmalı analar, cefakâr sevgililer.
        Destan olan eşlerine, türküler yakmışlar.

Çanakkale içinde vurdular beni

    İngiliz, Fransızlar, Sör Hamilton emrinde
    İstanbul’dur hedefi, boğaz giriş yolunda.

        Denizden siperlere, ölüm kusmuş namlular
        Cayır cayır yanıyor, çevreyi yangın sarmış
        Alev, barut, kan, günlük yaşam olmuş.
        Avcı boyu çukurlar, şehit kanıyla dolmuş

    Cennet vatan köşesi, can pahası kurtulmuş
    En ufak yanlışımız, onlara ihanettir
    Uyanıp, yerlerinde bizden hesap sorarlar.
    Ben şehit oğluyum hain, kalleş olamam
    Vatan, namus, emanet başkasına veremem

        Yavuz, Nusrat mayın gemileri ve de Seyitler
        Topu namluya koydu. O cengâver yiğitler
        Bir tarihi gömdüler. Sonsuz serin sulara
        Arıburnu, Kumkale, Anzaklar ve nicelerinin
        Düşmüş kanı toprağa, misafir bu vatana
        Yatıyor, Türk askeriyle koyun koyuna

    Dünya alkışlıyor bu asil milleti
    Bazı satılmış hain! Tepiyor bu nimeti…
    Gözlerin üstüne inecek bir gün yumruk
    Vatan pasta değildir, böl parçaya yut…

        Demirden leblebidir, dişlerin kırılacak
        Asil kan ucuz değil boşuna akıtılacak
        Bu vatan bir bütündür. Her Türk sahip çıkacak

    Her on sekiz Mart doğum günü olacak
    Biz onları andıkça ruhları şâd olacak.

    Rumuz: GELİBOLU-17    Öz Ali YILMAZ