Bugün dünyada, üzerinde en çok araştırma yapılan sebzelerden biri olan brokoli; karalahanaya çok benzediği ve ortasında karnabahara benzeyen yeşil renkte meyvesi olduğu için, halk arasında “meyveli karalahana” ve “göbekli karalahana” gibi isimlerle de tanınıyor. Brokoli, Amerika ve Avrupa’da en çok tüketilen sebzeler arasında yer alıyor.
Hem vitaminler hem de mineraller yönünden son derece zengin olan bu harika sebze, içindeki antikanserojen maddeler sebebiyle meme, prostat, kalın bağırsak ve idrar kesesi kanserlerine karşı vücudu bir kalkan gibi koruyor. Brokolide bol miktarda A, C ve E vitamini vardır. Orta büyüklükteki bir brokoli, günlük C vitamini ihtiyacımızın tam iki katını karşılar. Başta kanser, kalp-damar rahatsızlıkları, eklem romatizması ve alzheimer olmak üzere vücutta çeşitli hastalıkları yok edici özelliğe sâhiptir. Aynı zamanda iyi bir kalsiyum, potasyum, magnezyum ve selenyum kaynağı olan brokoli prostatın en iyi ilâcıdır. Prostat dokusundaki büyümeyi durdurur, hatta küçülmesini sağlar.
Brokoli kürü: Bir litre kaynamakta olan suyun içine 200-250 gram taze brokoli atılır. Hafif ateşte 4-5 dakika pişirilir. Soğuyunca süzülüp yarısı sabah, yarısı da akşam aç karnına içilir. 7 gün sonra 3 gün ara verilir. Toplam 21 gün uygulanır.

MİSAFİRLİĞİN ŞARTLARI
① Ziyareti münasip bir vakitte yapmalıdır.
② Ziyarete ve misafirliğe gidileceği zaman temiz kıyafetle gitmelidir.
③ Bir eve yahut bir odaya girmek için, her şeyden evvel kapı açık dahi olsa, yine kapıyı vurarak sahibinin iznini almak lâzımdır. Ev sahibi bulunmaz yahut içeri girilmesine izin verilmezse eve girmek uygun değildir. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” üç defa izin istendiği hâlde içerden ses gelmezse, geriye dönülmesini emir buyurmuştur.
④ İzin alınıp içeriye girerken güler yüzle selâm verilir.
⑤ Kapıyı çaldıktan sonra kapının açılmayacak tarafına çekilmeli, kapı aralığından içeriye bakmamalıdır.
⑥ İzin ile girildikten sonra evin köşesine bucağına bakılmaz. Etraf karıştırılmaz.
⑦ Ziyaretine gidilen kimsenin, meşgul olduğu, başka bir tarafa gitmek üzere hazırlanmakta olduğu görülürse, yahut otururken tekrar tekrar saatine bakarsa, bir işi olduğu düşünülerek, ev sahibinden izin alarak dönmelidir.

ÇOCUKLAR CENNETTE ŞEFAAT EDER
Çocuklar da âhırette ana ve babalarına şefaat edeceklerdir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Çocuğa; ‘Cennete gir!’ denir. Üzülerek kendini yere atar. ‘Babam ve annem olmazsa girmem!’ der.”
“Çocuklar, Cennet kapısının önünde toplanırlar. Hep birden bağırıp, anne ve babalarını isterler. Bağırmaları, anneleri ve babaları oraya gelinceye ve her biri babasının ve annesinin elini tutup Cennete girinceye kadar devam eder.”
“Küçük çocuk anne ve babasını Cennete çeker. Şimdi ben, nasıl senin elbisenden tutuyorsam, çocuk da babasının elbisesinden böyle tutar.”
“Ey hanımlar! Sizden kim, kendinden önce ahrete 3 çocuk göndermişse, o çocuklar Cehennemden ona perde olur.
Orada bulunan hanımlardan birisi dedi ki:
- Yâ Resûlallah! İki çocuğu ölürse de Cehenneme perde olur mu?
- İki tane de olsa, Cehenneme perde olur.
- Yâ Resûlallah! Bir çocuğu ölse de yine, perde olur mu?
- Allahü teâlâya yemin ederim ki, eğer annesi sabredip, sevabını Allahü teâlâdan beklerse, annesini çekip Cennete sokar.”