Atasözlerimizin her biri, birbirinden değerli sözler. Hepsi ayrı ayrı deneyimlerle ve yaşanmışlıklarla dolu gerçek bir pusula bizler için…

‘Boş teneke çok ses çıkarır’ sözü de insanın sözünden çok özünün önemli olduğuna dair söylenmiş bir atasözü, özdeyiştir…

Kulaktan dolma yarım yamalak bilgilerle, kendini ön plana çıkarmak ya da illaki haklı çıkarmak amacıyla, çok konuşan, bilgiçlik taslayan kişiler için kullanılan bir söz, boş kafalı insanlar çok konuşur anlamında bir söz…

Çok konuşup ta aslında hiçbir şey söylememiş olanlar, daha doğrusu söylediklerinde kıymete değer hiçbir unsur bulunmayan insanlar, bu atasözündeki boş tenekedir. Bunlar her lafın içindedir, etrafındakileri rahatsız edecek şekilde. Bunlar için önemli olan, hep haklı olmak veya gösteriştir. Çok konuşarak bunu sağlamaya çalışırlar…

Özgüvenli ve bilge kişiler sessizdir. Bilgi ve birikim sahibi insanlar, kendilerini ifade etme gereksinimi bile duymayabilirler çoğu zaman, çok konuşmazlar, bildiğini ortaya dökmezler. Bunlar erdem sahibi kişilerdir…

Bizleri diğer canlılardan ayıran tek özelliğimiz, akıl ve irade sahibi olmamızdır. İyiyi ve doğruyu seçmekte, yanlışa yönelmekte bizim elimizdedir. Aklımızla ve irademizle, iyiyi de kötüyü de biz tercih ederiz…

Hayatta yanılgıya düşmemek, yanlışa yönelmemek, kötüden kaçınmak aklımızı kullanarak olur. Aklımızı çalıştırmanın en güzel yolu da boş durmamak ve devamlı üretmektir…

Boş insanlar boş işlerle uğraşırlar, boş işler peşinde koşarlar. Kendilerini görmezler, başkalarının hayatlarını merak ederler, didikler dururlar, gıybet ederler…

Bu insanlar, kendi dünyalarındaki boşluğu dolduramadıkları için, başkalarına sararak bu boşluğu doldurmaya çalışırlar. Erdem yoksunu bu kişiler, çok ve boş konuşurlar, kafa ağrıtırlar, laf anlamazlar, hayat enerjinizi sömürürler. Tek dertleri kendilerini göstermek, ön planda olmak, odak noktası olmaktır.

Yerinde ve zamanında susmasını bilmek, kişiyi konuşmanın tuzaklarından kurtarır. O yüzden aynı hataya düşmemek için, aklımızı ve irademizi her daim kullanmak zorundayız. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) buyurduğu gibi: ‘Az konuşmak imandan, çok söz nifaktandır!’ Ağzımızdan çıkan her kelimeden sorumluyuz. Her sözümüzü ona göre düşünüp, ölçüp tartmalıyız…

Boş konuşan, çok konuşan derken doğru dürüst muhabbet edebileceğimiz insanlarda giderek azalıyor sanki. Nazım Hikmet’in ’de dediği gibi ‘konuşmayı severim fakat herkesle değil!’