Bizleri değişik baskılar ve dini duygularla ‘günahtır yapmayın’ diye uyarı üzerine uyarı yapanlar günahları ayıpları bir kenara koyarak bu dünyada yaşamıyor gibi yaptıkları her şeyi mübah gösterip sabrımızı zorlamaya devam ediyorlar.
12 Askerimizin PKK terör örgütü tarafından şehit edildiği gün Cumhur Başkanı R. Tayyip Erdoğan, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayında düzenlediği 100 yılın dönüşümü toplantısı yapıyordu böyle bir toplantıyı muhalefet yapsaydı sanırım yankıları Bağdat’tan duyulurdu zira bu toplantı 100 yılın dönüşümünden ziyade yaklaşan yerel seçimlerin yatırımından başka bir şey değildi. Söz konusu İstanbul sa iktidar için her şey mübah oluyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın yapması gereken bu toplantıyı Cumhur Başkanı R.Tayyip Erdoğan kendisi yapıyorsa İstanbul’a ne kadar önem verdiği ortada değil mi?
100 yılın dönüşümü projesinde bakın neler yer alıyor. Kentsel dönüşüm kapsamında toplam 17 yapıda 261 bağımsız bölümün yıkımı gerçekleşecek. Ayrıca bağcılarda 371 Gazi Osman Paşa’da 1096 Tuzlada 3 noktada 1570 olmak üzere toplam 3 bin 37 konutun temelini atacaklar. Erdoğan toplantıda “Depreme karşı hazırlık yapmak bizim için tercihten öte zorunluluktur” dedi.
Sayın Cumhurbaşkanım İstanbul Belediye Başkanı bu zorunluluğu yerine getiremez mi? Deprem sizin için zorunluluksa uzun yıllar İstanbul Belediyesini yöneten AK Parti Başkanları niye yerine getirmedi? Yerel seçimlerde Ekrem İmamoğlu’nun rakibini merak etmemize hiç gerek yokmuş İmamoğlu’nun rakibi çoktan belliymiş.
Neyse konuyu biraz değiştirelim ancak konu yine günah ve mübah konusu olacak Diyanet Türkiye’nin birçok bakanlığından daha fazla bütçesine sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir türlü doymak bilmeyen Diyanet şimdide Vakfıyla gündem oldu.
Diyanet Vakfına ait Üsküdar Çengelköy’de bulunan 10 blokluk 134 dairenin kiracılarını tahliye edebilmek için her türlü girişimden geri kalmıyor. Kiracılarını tahliye edebilmek için sahte çürük raporları almış, sitenin aidatlarını ödemeyerek elektriklerini kestirmiş, bunları başka bir kuruluş yapsa ‘çok ayıp’ derler hatta ‘kış kıyamette kiracı çıkartılır mı?’ derler ama tüm bunlar bazıları için mübah sayılıyor.
Mübah sayılan başka çok önemli şeyler de var. Örneğin Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan kiraları çok yüksek olduğunu bahane ederek annesinin yanına yerleştiğini söylemişti. Bir de ekonominin nasıl olduğunu apartman görevlisi Sadık abiden öğreniyordu vallahi bravo bunları muhalefet söylese insan içine çıkartmazlar. Ancak onlar için mübah bizimle eğleniyorlar bunun farkındayız hayat çok pahalı diyor ama 2 yıl önce Bodrum Turgut Reis’ten 1.3 milyon Euro verip denize sıfır villa alıyorsa 7 bin 500 lira ile geçinmeye gayret eden biz emeklilerle eğlenmiyor da ne yapıyor bir söyleyin de bizde bilelim.
Bizimle eğlenen sadece Gaye hanım değil bizimle herkes eğleniyor. Bunu kanıtlayayım mı? Avrupa bizi kıskanıyor diye kandıranlar emeklisine 250 Euro emekli maaşı veriyor. Bugünkü kurdan 7 bin 750 lira yapıyor. Avrupa’nın hiçbir ülkesinde 250 Euro emekli aylığı alan yok.
‘Darbeyi eniştemden öğrendim’ demesi benim gibi birçok kişiyi inandırmıyor sadece bunlar değil biz daha birçok şeye inanmıyoruz.
Birkaç örnek vermemiz gerekirse biz gelmeden önce bu ülkede fırın yoktu, bizden önce Ambulans yoktu, siz gelmeden önce hiçbir öğrencimiz zifiri karanlıkta okula gitmiyordu, siz gelmeden önce hiçbir Türk askeri TBMM bombalamadı.
Biz gelmeden önce buzdolabı yoktu. Biz gelmeden önce Isparta ve Zonguldak’da üniversite yoktu , hava alanı yoktu sözlerine inanmıyoruz bunları biz biliyoruz belki siz gelmeden önce telefon yoktu ancak bugün aldığımız bir telefon parasıyla ikinci el bir otomobil alıyorduk siz gelmeden önce bir maaşla üç çocuk okutup evlendire biliyorduk, siz gelmeden önce sırf emeklilere düşük maaş vermek için makyajlı TÜİK yoktu, siz gelmeden önce emekli maaşı asgari ücretin üzerindeydi, geçine biliyorduk, siz gelmeden önce puanı yüksek olan işe girerdi, siz gelmeden önce bu bizden şu bizden denmez mülakat kandırmacasıyla insan ayrıştırılıp kayrılmazdı. Bunları siz geldikten sonra öğrendik.
Yorum yapın