Mâh cemalin yıldızları kıskanır.

Tomurcuklar yaprağıyla süslenir

Sitem etme kirpiklerin ıslanır

Kaşın şöyle dursun, GÖZ bahanesi...

                                                           Þ

Bizi Zem eyleyip, destan etmişler.

Altın ayarında, pula satmışlar.

Eleyip savurup, yele katmışlar.

Nadim’in ikrarı, SÖZ bahanesi...

Þ

Gülistan kurumuş, menekşe solmuş.

Gülleri yolunmuş, dikeni kalmış.

Bülbülün yerini, baykuşlar almış.

Maşuk’u muhabbet SAZ bahanesi...

Þ

Onulmaz sarılmaz, dilde yâresi

Düşkündür divane, aşk müptelası

Arif’e virane, gönül hanesi

Darılır her şeye, NAZ bahanesi

Þ

Mağrurlanma geçer, bir gün devranın

Encamında sona erer seyranın

Çekemez bu yükü, hiçbir hayranın

Altın zincir, Reşat DÜZ bahanesi

Þ

Aylara yıllara yükledik suçu

Yayladan dönerken Aşiret göçü

Davul Zurna, Şenlik, obanın içi

Baharı beklerden, GÜZ bahanesi

                                                                                       Öz Ali YILMAZ