Yıllardır bilgiye dayalı derinlik ve felsefe içeren kitaplarını ve köşe yazılarını keyifle hayranlıkla
okuduğum bilge yazar ve gazeteci Soner Yalçın birkaç sene önce Sözcü gazetesinde yayımlanan bir
yazısında;agnotoloji; diye bir kavramdan söz etmişti.
Agnotoloji nedir? diye sorarsanız;Agnotoloji bilgisizliğin bilimi; demektir. Günümüz koşullarında
yani modern teknoloji çağında bilgiye erişebilir olmak, gerçeğe de ulaşıldığı anlamına ne yazık ki
gelmiyor..
Kimileri siyasi ve ticari çıkar elde etmek için, kasıtlı yalan haber ve bilgileri yayarak kafa karışıklığı yol
açıyor. Onların asıl amaçları, düşünmeyen, sorgulamayan, gerçeği aramayan aptal kitlelerin
kendilerine empoze edilen yalan, yanlış, saptırılmış, abartılmış haber ve bilgileri ;doğru; kabul
etmelerini sağlamak ve de o sayede cahil cühela sürüsünün bireylerini yani Soner Yalçın;ın
tanımladığı şekliyle;agnotoloji ürünü cahilleri; dilediğince yönlendirip kullanmaktır.
Yazımın başlığından hareketle sorduğum soruyu bir kez daha yineleyerek hemen yanıtını da vermek
istiyorum. Evet, çöküş başladı mı? Evet, hem de başlayalı çok oldu!..
Siz bakmayın kimsenin sesinin sedasının çıkmadığına herkes bir şekilde ekmek peşinde dolayısıyla iş,
aş derdine düşmüş kitlelerden kendisini idare edenlere karşı bir tepki veya aleni muhalefet etmesini
beklemek safdillik olur. Yani pek gerçekçi olmaz, olamaz!.
Biraz geriye gidecek olursak çok değil dört yıl öncesine 2017’nin 16 Nisan;ında gerçekleştirilen
referanduma gidersek; Aslında 16 Nisan 2017’de bu iktidar yüzde 60;lar hatta 70’ler seviyesinde
sonuç bekliyordu. Ama sağduyulu vatandaşlarımızın verdiği sağlıklı kararlar yüzünden hayal
kırıklığına uğradılar. Devlet demek iradesini tek kişiye teslim etmek değildir. Her devletin bir
anayasası vardır. Devlette işler hukuka bağlı olarak yürürse o zaman gerçekten adalet sağlanmış
olur. Gerçekte kamusal alanda işler liyakat sahibi olana verilir. Dünyada yazılı anayasası olmayan
tek devlet bilindiği gibi İngiltere;dir. Ama bizim ta Osmanlı;nın son dönemlerinden beri köklü bir
anayasa geçmişimiz vardır. Bu toplum 150 aşkın bir süredir yasalara göre yönetilmeye alışmıştır.
Cumhurbaşkanı ;Yargıçları, hâkimleri ben kendim tayin ederim; diyor ve öyle yapıyor. O zaman
sormak lazım; ;Peki seni kim denetleyecek? ; O da Onu da ben tayin ederim; diyor ve öyle de
yapıyor. Böyle anayasa, böyle hukuk olur mu? diye sormak lazım o zaman! Aslına bakarsanız
geldiğimiz noktada an itibarıyla başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere iktidar kanadını bir
telaş aldı ki sormayın!.
Gerçi 2023 seçimlerine yaklaşık iki yıl var ama…
Bence onlar artık milletle inatlaşılmayacağını çoktan görmüşlerdir diye düşünüyorum. Neymiş
efendim, metal yorgunluğu varmış. Hepsi hikaye, boş lakırdı. Gündemi değiştirme çabaları bunlar!.
Her çıkışın bir inişi vardır. Artık çöküş başlamıştır ve bu işin dönüşü yoktur. Telaş o yüzdendir! Bu
ülkenin insanları, öyle inanıyorum ki çoğunlukla bu ülkenin Taliban’ın Afganistan’nına, Mursi'nin
Mısırı;na, Esad;ın Suriyesi;ne, Saddam;ın Irakı;na doğru gittiğini maalesef görüyorlar ve o yüzden
büyük endişe içerisindeler. Bu gidişe artık ;dur; demenin zamanıdır ama yazımın ilk pragrafında
ifade ettiğim gibi toplumun öncelikle kitlesel bir sorunundan ivedilikle kurtulması gerekiyor. Benim
akıl tutulmasının aymazlık hali diye defalarca sözünü ettiğim, Soner Yalçın;ın ;agnotoloji ürünü
cahilleri; şeklinde sözünü ettiği kitlesel hastalıklar bu gidişe artık dur deme zamanını sürekli
geciktirmektedir!.
AGNOTOLOJİ SAYESİNDE ÇÖKÜŞ BAŞLAMIŞ MIDIR?

Yorumlar
Yorum Yazmak İçin Tıkla
Yorum yapın