Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, “7 Ekim Dünya Mimarlık Günü” nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada genç mimarların kentsel tasarıma katkılarına dikkat çekti. Başkan Dikici, ayrıca sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik ederken daha yeşil, daha çevre dostu şehirler tasarlaması gerektiğini söyledi.

Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, 7 Ekim Dünya Mimarlar Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Bu yılki Mimarlar Günü temasının "Genç Mimarların Kentsel Tasarıma Katılımının Güçlendirilmesi" olarak belirlendiğini söyleyen Başkan Dikici, bu temanın, genç mimarların yarının şehirlerini tasarlamalarında önemli rol ve kentsel dönüşüme önemli katkılar sağlayacağını ifade etti.

AMACIMIZ, DAHA YEŞİL VE ÇEVRE

DOSTU ŞEHİRLER TASARLAMAK

Mimarinin daha yeşil, daha güvenli, daha iyi ve daha uygun bir dünya inşa etmesinde hayati bir rol oynadığına inandıklarını belirterek sözlerini sürdüren Başkan Betül Dikici sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu yılki etkinlik enerji verimliliği, atık yönetimi, sürdürülebilir malzemelerin kullanımı ve kentsel hareketliliğin iyileştirilmesi gibi temel konulara odaklanacak. Amaç açık: sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik ederken daha yeşil, daha çevre dostu şehirler tasarlamak. Ayrıca, cesur mimari çözümleriyle yerel toplulukları dönüştüren ve canlandıran genç yeteneklerin yenilikçi projelerini kutlamak için değerli bir fırsat olacak.  Gelecek nesli zamanımızın kentsel zorluklarıyla başa çıkabilmeleri ancak; Daha Yeşil, Daha İyi, Daha Güvenli Bir Habitat ve Sürdürülebilir Kentleşmeye Doğru Mimarlık ile mümkün olacaktır” diye söyledi.

 

2050 YILINA KADAR İNSANLIĞIN

3’TE 2’Sİ KENTSEL ALANLARDA YAŞAYACAK

Sözlerinin devamında 2050 yılına kadar insanlığın 3’te 2’sinin kentsel alanlarla yaşayacağına dikkat çeken Dikici, şöyle devam etti: “Küreselleşmiş, dijital ve giderek daha fazla kentleşen bir dünyada yaşıyoruz. 2050 yılına kadar insanlığın üçte ikisi kentsel alanlarda yaşayacak. İnşa edilmiş çevrenin insanların refahı ve bu gezegendeki insan yaşamının korunması açısından rolü muazzamdır. Daha Yeşil, Daha İyi, Daha Güvenli ve Uygun Fiyatlı Bir Yaşam Alanına Yönelik Mimarlık, Sürdürülebilir Kalkınmamızın en önemli hedeflerinden biridir. Barınma temel bir insan hakkıdır, ancak yaşam alanı yaşadığımız, çalıştığımız ve günlük aktivitelerimizi gerçekleştirdiğimiz fiziksel barınağın ötesine uzanır. Hayatlarımızın ortaya çıktığı daha geniş alanı kapsar.”

Son olarak Dikici, Dünya Mimarlık Günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Kentler ve çevre bölgeleri arasında dengeli bir ilişkiye sahip olan kentleşme, sürdürülebilir - ekolojik, sosyal ekonomik ve kültürel - kalkınma için olmazsa olmazdır. Kültür, miras, katılım ve çeşitlilikle ilgili ilerlemeye saygı duyan bir kalkınma konusunda fikir birliğine doğru çalışmalıyız. Mimarlık, bu insan ihtiyaçlarına şekil veren kamu yararına bir disiplindir. Kültürel, sosyal, ekonomik, çevresel ve teknik değerler arasında denge gerektiren bir sosyal sorumluluktur. Ortak gündemimiz tehlikeye girmiştir. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin sadece yüzde 17’si gerçekleştirilebilecek düzeyde. Kalıcı eşitsizlikler ve hızla artan çevresel bozulma karşısında, tüm insanlara saygı duymanın mimarlık için temel bir ilke olduğunu vurguluyoruz: Dışlamanın güzelliği yoktur. Bu bağlamda, tüm tarafları sürdürülebilir kentleşmenin ve mimarlığın rolünün bu çerçevede geleceğe yönelik önceliklendirilmesi gerektiğini kabul etmeye çağırıyoruz.”

 

HABER: EBRU KANTARLIOĞLU