Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi derinden sarsan 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümünde Balıkesir'de saat 04.17'yi gösterdiğinde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımız için dualar edildi ve karanfiller meydana bırakıldı.
Kahramanmaraş'ta 2 yıl önce yaşanan 7.7 ve 7.6 şiddetindeki Pazarcık ve Elbistan depremlerinin ardından hayatını kaybeden canlar Balıkesir'de anıldı. Zağnos Paşa Cami önünde düzenlenen anma törenine Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, CHP İl Başkanı Erden Köybaşı, Kent Konseyi Başkanı Sevinç Baykal Özden, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ferit Gündoğdu ile vatandaşlar katıldı.
BUGÜN HALA TOZLARDAN
DOLAYI GÜNEŞ GÖRÜNMÜYOR
CHP İl Başkanı Erden Köybaşı anmanın düzenlendiği Zağnos Paşa Meydanı'nın deprem toplanma merkezi olduğunu hatırlatarak "Farkındalık yaratmak için buradayız. Eğer Balıkesir'de böyle bir deprem yaşasak buraya toplanacağız. Buranın altı otopark. Depremde yıkılmamasını umut ediyoruz. Bugüne kadar böyle deprem toplanma alanları yapılmış ve ardından yok edilmiş.
2 yıl önce meydana gelen depremler ve o bölgeye gelmeyen devlet. 6 ila 72 saat böylesi zamanlarda da 'altın zaman' olarak bilinir ve bu zaman kaçırıldı. Birçok vatandaşın o soğukta hipotermiden öldüğü seslerini duyan yakınlarının çığlıklarıyla hayatlarını kaybettiklerini izledik. Üzüldük mü, üzüldük. Bir de oradaki yaşananları düşünelim. Maalesef bugün hala orada çadır kentlerde, konteynerler evlerde yaşamını sürdürmeye çalışan yurttaşlarımız temiz suya ulaşma hakkından bile yoksun, okullar yapılmamış, konteynerlerde eğitim almaya çalışıyor. Birinci basamak sağlık hizmetini veren aile sağlık binalarının hiçbiri yapılmamış ve neredeyse bu hizmetlere ulaşmak imkansız. Bu koşullarda iki yıl geçmiş, bu ilk 72 saatte olmayan devlet hala yok. '200 bin ev yapıp sizleri buralara yerleştireceğiz' diyen devlet 40 bin ev yapabilmiş. Bugün de oraya gidiyorlar. Protokol yolu yapmışlar kendileri rahat geçebilsin diye. Bugün hala Adıyaman'da, Hatay'da, Maraş'ta, Pazarcık'ta, Elbistan'da yıkıntılardan çıkan tozlardan dolayı güneş görünmüyor. Hala yurttaşlarımız asbest soluyor. Enkaz kaldırmayı, moloz kaldırmayı yandaşa, yakına veren zihniyet bir de 'rezerv alan' diye arsa talanı çıkardı. 'Sizlere ev yapacağız' diye yandaşlarına kapış kapış yurttaşların haberi bile olmadan arazilerine el koyup rezerv alan yapıp oralara el konuyor, ev yapılmaya çalışılıyor. Oradan bile rant kapısı açıldı, depremden bile acıdan bile rant sağlamak böyle bir şey. Bu göstermiştir ki devletin deprem için; deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında aldığı hiç bir tedbir yoktur. Hepsi -mış gibi. Biraz evvel söyledim: 'İşte burası deprem toplanma alanı, altı otopark.' Depremde yıkılmaması için ellerimizi açıp camide dua edeceğiz. İnşallah işimiz Allah'a kaldı. Yıkılmazsa kurtulacağız. Bir de deprem barınma alanları var. Bu bölgede toplanan yurttaşların hemen nakledileceği ve yaşamlarını geçireceği yerler. Balıkesir'in deprem barınma alanı Fen İşleri'nin arkasındaki tarla. Gidelim dizin içine kadar çamura gireriz orada bekleyeceğiz. Eğer oraya ulaşabilirsek. Tabi oranın bugüne kadar mutlaka elektriği, suyu, altyapısı götürülmüştür. Deprem olursa burada toplananları hemen oraya götürüp geçici tuvaletler, konteynerler konur yurttaşlar taşınır diye umut ediyoruz. Ama hiçbir şey yok. Herhalde 'deprem olursa yıkılır. Biz sonra yaparız' diye düşündüler. Hiçbir şey yapmadılar., yapmasınlar. Ama bundan sonra hepsi yapılacak. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi birazdan başkanımız da anlatacaktır, Balıkesir 31 Mart'tan sonra farkındalığı artırmak, depreme karşı Balıkesir'i dirençli bir kent haline getirmek üzere neler yapıldı, nasıl çalışıldı ve hemen daire başkanlığı kurulduğunu anlatacaktır.
Tabi liyakat çok önemli, atamalar çok önemli devletimiz bu konuda da bir numara. Biraz önce söyledim deprem toplanma ve barınma alanlarında işimiz Allah'a kaldı. Tabi deprem olursa bizi kurtaracak AFAD'ımız var. AFAD bizi o yıkıntılardan ilk elini uzatacak bir kuruluş. Böyle bir deprem olursa Balıkesir'imizde ilçeler dahil 20 aktif fay hattı var. AFAD'ın ise 28 tane arama kurtarma personeli var. Hepsi cevval arkadaşlar. Süpermen gibi her tarafa yetişebilecek nitelikte ve yetenekteler. Hele hele arama kurtarma biriminin yeni bir müdürü var o da çok şükür ki iletişim uzmanı. AFAD'ın santral memurunu arama kurtarmanın başına müdür yaptılar. Şunu umut ediyoruz 'deprem olursa telefonlarımız hiç kesilmeyecek.' Santral memuru arkadaş ulaşımı, haberleşmeyi çok rahat sağlar. İşte liyakat böyle bir şey, doğru atama böyle bir şey. Bugün burada bunları konuşmak yerine yapılanları, başarılanları konuşmak isterdik. Maalesef bir arpa boyu bir yol gitmedik. Üzerinden 2 yıl geçti. Birazdan 04.17'de o anı yaşayacağız. Allah'a havale edeceğim yine. Biz yapacaklarımızı yapmayıp 'Allah korusun' deyip tek sığındığımız yer orası ona havale edeceğim. Ama şunu da unutmayalım: 'Deprem değil, bina ve zihniyet öldürüyor insanlarımızı. Biz doğru yöneticiler ile ülkemize Japonya gibi depremde 7, 8, 9 şiddetindeki depremlerde etkilenmeyen, minimum can kaybı ile geçirmeliyiz. Çok basit bir doğal hareketin, doğal eylemin bile faciaya dönüşmediği bir ülkede yaşamak istiyoruz. İnşallah bir daha böyle anmalar yaşamayız" diye konuştu.
ÖNCE İNSAN
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ise "Bugünü hatırlarken bir sene önceye geldiğimizde şunu çok iyi biliyorum. Deprem yaşanır yaşanmaz, bu süreçte sayın genel başkanımız beni çağırıp adet koordinasyon ile ilgili kurulan masaya başkan olarak atanmıştı. Bu süreçte başkanımızın da söylediği gibi yaşananlar hepimiz için büyük bir ders. Ama dersin veya bu olayların sonucunda maalesef çok fazla canımızı kaybettik. 11 ilde ardı ardına, sırayla insanların ne durumda olduğunu, hakikaten gidecek yerlerini olmadığını, toplanma alanlarının yeterli olmadığını ve bunun gibi birçok silsile ile yaşananları hatırlamak bizi derinden üzüyor. Tabi biz bu süreçten sonra şimdi Balıkesir Büyükşehir olarak ilk önce Deprem Riski Yönetimi Daire Başkanlığımızı kurduk. Onun ardından çok hızlı bir şekilde taramalarımıza başladık. Yapılan çalışmalar hakkında gün içindeki toplantımızda dile getireceğiz. Deprem toplanma alanlarının da hazır hale gelmesi için de bir çalışma yaptık. Onları da hayata geçirmek üzere bir yol aldık ve çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ama şunu söylemem lazım: 'İnsan hayatı herşeyin üzerinde.' 'Önce insan' diyen anlayışın egemen olduğu bir Türkiye için hep birlikte mücadele ediyoruz. Her insanın, diğer insanlardan bir farkının olmadığı, herkesin yaşama hakkının olduğu ve her türlü afetlerde de dirençli olması gereken şehirlerin olması gerektiğini her seferde söylüyoruz. Tabi bu sadece yerel yönetimlerin yapacağı bir şey değil. Bu asıl hükümetle, devletle, yerel yönetimlerin birlikte hareket etmesi gereken birşey. Bu çok önemli. Hatta defalarca dile getirdim, yine söylüyorum: 'Bir deprem Bakanlığı'nın da kurulması gerekli ilan bir ülkemiz var.' Bununla ilgili de geç kalınmadan gerekli adımların tek tek atılması gerekiyor. Bizim attığımız adımlar, atacağımız adımlar, kentsel dönüşümler ve buna benzer uygulamalar ancak birlikte el ele kol kola olur. Bunun için de şimdiden önümüzdeki süreçte hep beraber yapacağımız adımların hızlıca atılması gerektiğini tekrar etmek istiyorum. Tabi bu acılar, büyük acılar. Bakın burada bu saatte hep beraberiz. Bu saatte yaşadıklarımız, bu saatte üşüdüklerimizi ve şu anda burada yaşadıklarımızı o süreçte yaşananlar ile düşünmek lazım. Depremden sonra her seferinde 'Acaba ne yapacağız?' diye düşünmek yerine öncesinde önlemlerimizi ulusal anlamda hep beraber almamız gerekiyor. Bunun için uyarıları dikkate almamız gerekiyor. Mesela bu Kahramanmaraş depremlerinde o süreçte bunu raporlarla ortaya konduğu da bir gerçek. Hatta gelebilecek olan rakamına kadar bilim insanlarının ortaya koyduğu raporlar da var. Velhasıl sonuç yitirilen canlar, kaybedilen insanlar. Hatta soğukta maalesef zamanında yetişememekten dolayı kaybedilen canlar çok sayıda. Şunu söylemem lazım. Kurtarma ekiplerimize buradan minnet duygularımı iletmek istiyorum. Bu süreçte yaşadık. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İtfaiyemize de teşekkür ediyorum. Orada ben ne yapabilirim diye canhıraş çalışıp, kendi canını ortaya atan ve hiç bir şey düşünmeden bir canı daha kurtarmak için mücadele eden herkesin önünde saygı ile eğiliyorum. Kaybedilen canlarımızı üzüntü ile anıyorum" dedi.
GELECEK İÇİN UYANIK OLALIM
Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Sevinç Baykal Özden "Gerçekten ben çok üzgünüm. Bu soğukta hepimiz çok zor duruyoruz ve bu soğukta o an da dışarıya çıkan herkes üşümüyordu. Çünkü geride bıraktığı bir canı vardı. O canı kurtarma derdine dışarıdaki o soğuğu hissetmiyordu. İçinde öyle bir ateş vardı ki o ateş her tarafını yakıp kavuruyordu. Herkes dışarıya çıktı ya kızını bıraktı, ya oğlunu bıraktı, ya annesi bıraktı, ya komşusunu bıraktı. Herkes bir el uzatmak istiyordu ama o ele ulaşamıyordu. Çünkü o el çok uzaktı. Ama gönlünün içindeydi. Gerçekten çok üzgünüm. Şuan da o anı yaşıyorum. Hepimiz de o anı yaşıyoruzdur. Üşümüyoruz aslında şu anda üzgünüz, içimiz titriyor. Titriyoruz, ağlıyoruz. Ama bir daha ağlamamak için, bir daha titrememek için biz büyükşehir belediyesi olarak çok çalışıyoruz. İnşallah hiç kimsenin titrememesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Hepinize çok teşekkür ediyorum burada olduğunuz için. Burada olmasanız da zaten eminim evinizde uyanık olacaktınız zaten. Gelecek için hepimiz uyanık olalım lütfen" diye konuştu.
HABER: HABER MERKEZİ
Yorum yapın