Hayalimdeki meydan çok farklıydı yıllar öncesi kavgasını verirken,
Tarihi caminin etrafını saran, mimari yönüyle bölgeye hiç bir değer katmayan yapılardan kurtarılmasını, hal binasının yıkılmasını isterken...
"Balıkesir'in Sultanahmeti"ne niçin dönüşmesin diyorduk bir avuç kent sevdalısı...
Gelinen noktada "buna da şükür.." diyoruz. Emeği geçenleri saygıyla, minnetle anıyoruz.
Dört gözle üçüncü etaba start verilmesini bekliyoruz.
Meşakkatli iş, ama merhum Ahmet Edip Uğur'un yarım bıraktığı işleri bitirmekle kalmayıp üstüne Aygören'deki sokak sağlıklaştırmasını ekleyen, ecdanın bizim şehrin her noktasındaki mirasına sahip çıkan Yücel Yılmaz başkanımız, Hacı Sadık Kaya Cami, Ekinil Evi, Basın Müzesi'ni (Paşa Konağı) meydana dahil ederek yaptığı işleri taçlandıracaktır hiç şüphesiz.
★
Neyse bu yazının konusu bu değil.
Günlük yaşamı ilgilendiren minik, ama hayati derecede önemli bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Balbucks'un hareket kattığı Zağnos Paşa Kent Meydanı akşamları iğne atsanız yere düşmez dedirten insan kalabalığına sahne oluyor.
Biliyorsunuz meydana motor, scoter, bisiklet vb. araçların girişi yasak!
Lakin kimi anlar egsozu sökülmüş motosikletlerin çıkardığı sinir bozucu seslerle inlemekle kalmayıp bu araçların gösteri podyumuna dönüşüyor meydan.
Dün gece o anlardan biri yaşandı.
Onlarca insanın arasında hareket halindeyken sürücüsünün gaza bastığı (!) motosiklet, her an, her türlü kazaya davetiye çıkaran mermer zeminde kayarak çınar dibinde oturan vatandaşa çarptı.
Yaralanan kişinin etrafını anında çeviren onlarca meraklı vatandaş film izler gibi yaşananları seyretti.
Hemen her birinden farklı farklı sesler çıkıyordu kaza yerine gelirken nefes nefese insanlardan.
Kimi mermer zemini, kimi motosiklet terörünü, kimi masa/sandalye işgalini yüksek sesle dillendiriyordu.
★
Sözün özü;
Zağnos Paşa Meydanı ve çevresinde yeni düzenleme şart arkadaşlar..
Hem meydana motor girişine/parkına izin verilmemesi, hem de Karesi Türbesi önüyle Paşa Hamamı girişindeki yolların araç trafiğine (en azından geceleri) belli saatlerde kapatılması, veyahutta masa/sandalye işine çeki/düzen verilmesi konusu ivedilikle ele alınmalı.
Ayriyetten göz göre göre geliyorum diyen kazalar sonrası ilk yardım ve meraklıları etraftan uzaklaştırılacak müdahale şart.
Amacım ortalığı bulandırmak değil.
Meydan daha sağlıklı nasıl kullanılabilir, insanlar birbiriyle kavga etmesin, gırtlaklarını sıkmasın, gürültüden rahatsız olmasındır asıl gaye...
Bu kadar sade bir amacın peşindeyim anlayacağınız.
Meydanlar şehrin kalbi ve kimliğidir. İnsanların buluşma alanıdır, Aynı zamanda kültürel ve sosyal aktiviteler için de doğal sahnedir..
Boşuna demiyorum "meydana gelenlere o bölgenin manevi havasını da solutmak gerek" diye..
Cami bahçesi dahil neredeyse tüm alan çay/kahve içilen, çekirdek çitlenilen alana dönüşüyorsa oranın adı Kent Meydanı olmuyor maalesef!
★
Yeni bir şehir hikayesinin yazılmakta olduğunu görüyor, biliyor ve bunun heyecanını yaşıyoruz. Lakin güzel ve markalaşmak isteyen şehirlerin kuralları olmalı ki yapılan işler ciddi bir anlam kazansın..
İnsanların keyif içinde hayatlarını sürdürebildiği, yaşadığı yerle gurur duyduğu ve kendini orada güvende hissettiği yerlerdir güzel şehirler.
Bizim şehir de ülkemizin en güzel, en yaşanabilir şehirlerinden biri, ama kural olmayınca kaos barındırıyor içerisinde..
Önlem alınmazsa benzeri manzaraları seyretmeye devam ederiz!
Selametle..
Yorum yapın