YUNANİSTAN NEDEN GERDİKÇE GERMEKTEDİR?

Kanaatim odur ki, Yunanistan, son 55-60 yıllık süreçte olduğu her zaman
yaptığını yapmakta yani yazımın başlığından da anlaşılacağı gibi gerdikçe
germekte her fırsatta gerilimi tırmandırmaktadır. Son süreçte arkasına ABD ve
AB emperyalizmini alarak Türkiye’ye karşı saldırgan bir üslup takınmaktadır.
Lozan başta olmak üzere ikili ve uluslararası anlaşmaları ya hiç uygulamayan ya
dilediği maddesini uygulayan ya da istediği maddeyi seçip, kendince
yorumlayarak uygulayan Atina’nın bu tavrı aslında yeni değildir. Son yıllarda
adeta açık bir ABD üssüne dönüşen, anakarasını ve adalarını ABD’nin emrine
veren Yunanistan, belli ki daha da küstahlaşacaktır. Türkiye ve Yunanistan
arasındaki sorunlar bellidir yani bilinmektedir. Kıbrıs başta olmak üzere, deniz
yetki alanlarına yani kıta sahanlığı, karasuları, münhasır ekonomik bölgelere
ilişkin sorunlar, hava sahasına ilişkin uyuşmazlıklar ilk akla gelenlerdir. Bunların
tamamı, aslında öteden beri Yunanistan’ın menfi tutumundan
kaynaklanmaktadır. Son dönemde ABD’yle daha da gelişen ilişkilerine koşut
olarak Rusya ile de gerilim yaşayan Yunanistan, ekonomisi de çok zayıf
olduğundan, kamuoyunun dikkatini dış politikaya dolayısıyla Türkiye
düşmanlığını körüklemeye çalışıyor. O nedenle yunan halkının Milliyetçi
duygularını kışkırtıyor. Bu konuda da elindeki en etkili ve işlevsel konu,
eskimeyen konu, kiliseyi de solcuları da birleştirebilen konu, Türkiye ve Türk
karşıtlığı yani düşmanlığıdır. Aslına bakarsanız, Atina; Türkiye’nin ABD ve
NATO’yla yaşadığı gerilimden, kırılgan ekonomisinden, toplumsal
kutuplaşmanın yarattığı gerilimden de yararlanmak istiyor. Yunanistan;
1919’da, Kurtuluş Savaşımızın başında, İngiliz emperyalizminin piyonu, maşası
olarak Anadolu’yu işgale heves etmişti. O zaman dersini almıştır. 1960’lardan
sonra, Rum çeteler, Kıbrıs’ta Türkleri katletmeye başladılar. 1974 Kıbrıs Barış
Harekatı ile bir kez daha dersini aldı. 1996 Ocak ayında, Kardak kayalıkları
nedeniyle yaşanan gerilim sonrasında, dersini almış oldu.
Fakat tüm bunlara karşın Atina; Türkiye’de Kıbrıs konusundaki duyarlılığın
zayıflamasından, iktidarların Yunanistan’a bazen tek yanlı ödün verme hevesine
kapılmasından, mevcut iktidarın, Yunanistan’ın anlaşmalara aykırı olarak asker
bulundurduğu adalar ve işgal ettiği 19 ada ve adacık konusundaki uzun
sessizliğinden yararlanmak istiyor gibi görünmektedir. Bu kez arkasına aldığı
büyük güç, elbette Amerika Birleşik Devletleri’dir. Yunanistan kanımca yani
büyük olasılıkla Sevr haritasını, yeniden gündeme getirmek istiyor gibi
görünmektedir. Anadolu’da 100 yıl önce başaramadığını, bugün
başarabileceğini sanıyor belki de..

Bunun için ittifak ilişkilerini güncelliyor, silahlanıyor. Buna gücü yeter mi?
Elbette yetmez. Sadece Yunanistan’ın değil, arkasına aldığı büyük devletlerin de
gücü yetmez.  Sevr anlaşması bilindiği gibi Türkleri sadece Avrupa’dan değil
Anadolu’dan da silmek istiyordu. Ama ‘Evdeki hesap Pazara uymadı!.’
Yunanistan; tarihten ders alabilse, bu denli saldırganlaşmaz ve ABD emrine
girmezdi giremezdi ama bana kalırsa yine gaflete düştü!..