YENİ YILA GİRERKEN

Şu anda 2021 bitirip 2022 yılına giriyoruz. Takvimden son yaprağı koparırken sanki içimden de bir şeyler kopup gidiyor. Kolay mı bir yılı bitirip yeni bir yıla merhaba diyeceğiz. Bir yıl daha yaşlanıp ölüme bir adım daha yaklaşıyoruz. Her yıl yeni bir yıla girerken aynı duyguları yaşıyor aynı heyecanı taşıyoruz. Çoğumuzun anımsayacağı gibi 2019 yılında yaşadığımız bazı nahoş olaylar nedeniyle bir an evvel 2020 yılının gelmesini istemiş, 2020 yılından çok şeyler beklemiş, bayağı ümit var olmuştuk. Oysaki büyüklerin dediği gibi’Gelen gideni aratır’misali öyle bir 2020 yılı yaşadık ki 2019 yılını bize mumla arattı. Aynı şekilde büyük ümitlerle 2021 yılını bekledik ama bu yılda bize öyle kâbuslar yaşattı ki yine bir önceki yılı arar olduk.2019 un sonlarında Çin de meydana gelen dünyayı kasıp kavuran bu korona illeti 2020 yi bize zehir etti. Geçen yıl yeni yıla girerken kimse böyle bir felaketin başımıza geleceğini ve hayatımızın kâbusa döneceğini aklının köşesine bile getirmemişti. Oysa 2020 bize beğenmediğimiz 2019 u unutturdu.2021 de bize 2020 yi arattı. Bütün insanlık gözle görünmeyen bir mikrobun karşısında çaresiz kaldı.2020 yılının 11 Martında ülkemizde ilk hasta görülmüş ve 16 Martta ilk ölüm gerçekleştikten sonra hem ülkemiz hem de bütün dünya ve insanlık her şeyi bir tarafa bıraktı iki yıla yakındır bu illetle uğraşıyor ve daha bunun ne kadar devam edeceği ve nerede biteceği de belli değil. Aylardan beri  koronayla yattık koronayla kalktık, hayatımız korona yüzünden kabusa döndü.Şu an durum yine çok vahim ve bu illet hiç biteceğe benzemiyor.

  Şimdi 2021 yılını bitirip 2022 yılına giriyoruz. Hiç kimse giden yıldan memnun değildi ve gittiği içinde üzülmedik ve hatta derin bir nefes aldık. Hepimiz şimdi 2022 yılından ümitliyiz ve başta bu hastalık olmak üzere bütün kötülüklerden, sıkıntılardan kurtulmak için iyimser duygular taşıyoruz. İnşallah bu ümitlerimiz ve iyimser temennilerimiz gerçek olur. Ufukta bir ışık görünmeye başladı bile. Ölümlerin, vakaların, ağır hastaların azalması ve bilhassa aşının bulunması en büyük ümidimiz olmuştur. Ben bir sağlıkçı olmam nedeniyle başından beri bu illetten kurtulmamızın tek yolunun aşının bulunmasıyla mümkün olacağını söyleyip duruyorum. Çünkü dünya üzerinde 50-100 öncesine gidersek ne zaman büyük salgınlar olmuşsa hepsi aşıyla kökü kurutulmuş insanlık rahat bir nefes almıştır. Çiçek aşısı bulununca çiçek hastalığı, verem aşısı bulununca tüberküloz hastalığı ve kolera aşısı bulununca kolera hastalığı ve daha benzer başka aşılar bulununca birçok bulaşıcı hastalığın üstesinden gelinmiştir. İnşallah bu korona da aşı bulunduğu için en kısa zamanda sona erecek bütün dünya ve insanlık rahat bir nefes alacaktır. Çin de üretilip ülkemize getirilen ve araştırma safhasında olan aşı, Almanya da iki Türk Doktorun bulduğu aşı ve yine ülkemizde de aşı üretime başlanmış olması bizi ümitlendiren ve sevincimizi artıran şeylerdir.

  Artık 2022 yılındayız.Yukarıda değindiğimiz gibi bunca iyimser gelişmelere rağmen tehlike ve teyakkük hali tamamen geçmiş midir.Bence geçmemiştir.Yine de tedbiri elden bırakmamak gerekiyor.Atalarımız bedava mı demişler ‘Gelen gideni aratır ‘diye.Moral bozmak veya karamsar olmak istemiyorum ama nasıl ki 2020 i 2019 u arattığı gibi 2021 yılının da 2020 yılını ve 2022 yılının da 2021 yılını aratmasından korkuyorum.Çünkü yeni yılda da bizi bekleyen bazı tehlikelerin olduğunu görüyorum.Sanki gizli bir güç insanlığın gevşemesine bağlı olarak rahat bir nefes almamızı istemiyor.Vuhan dan sonra Avrupa da ve Londra da yeni bir Vuhan ortaya çıkması ve mikrobun mutasyona uğramış hali bizi korkutmaktadır.Yine en son olarak ortaya çıkan omicron varyantının hepsinden daha çok bulaşıcı olması daha büyük bir kabus olacağa benzemektedir.D.S.Örgütünün tehlikenin geçmediğine dair karamsar beyanları,aşıların koruyuculuk konusunda insanlarda uyandırdığı şüpheler,yine medyada ve TV de bazı sağlık otoriterlerinin açıkladığı gibi mikrobun daha uzun yıllar bizimle beraber  olacağını açıklamaları,küresel iklim değişikliğinin ülkemizi ve bütün dünyayı tehdit etmesi, dünyanın dengesinin değişmesi ,mevsimlerin rotasını şaşırması ve hepsinden önemlisi de kuraklığın baş göstermesi gıda ve besin açığının başlaması bizi korkutmaktadır..Bize hep madalyonun mikropla ilgili yüzü gösteriyor ama Allah göstermesin kıtlığın ortaya çıkması daha büyük tehlike olarak ülkemizi ve dünyamızı tehdit etmektedir.Allah insanlığı ve canlı cansız her yaratığı açlıkla ıslah etmesin yoksa bu  virüsten daha kötü sonuçları doğurabilir.İnşallah insanlık böyle bir kabusu yaşamaz.

  Her şeye rağmen yine de karamsar olmak istemiyor 2022 yılından ümit var olmak istiyorum. İnşallah yanılmayız ve güzel ve aydınlık günlerimize yeniden kavuşuruz.2022 yılının ülkemize ve insanlığa başta sağlık olmak üzere huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum. Sağlık ve esenlik dileklerimle. Aslan TORUN