YAZ GEÇ GELDİ AMA TAM GELDİ!.
Uzun, serin ve yağışlı geçen bahar mevsiminin ardından kavurucu sıcaklar kendini epeyce hissettirmeye başladı. Bayram haftasına girene kadar yağışlarında etkisiyle yaz mevsiminin ilk ayı Haziran’ı gayet serin ve rahat geçirdik. Hemen ardından ani bastıran sıcaklarla birlikte yine orman yangınları, suda boğulma haberleri gündem olmaya başladı. Her sene yaz aylarının hiç değişmeyen bu türden haberlerinde, kaç kişi hayatını kaybediyor, serinlemek için girdiği dere, akarsu ve şelalelerde haddi, hesabı yok!.
Kaç hektar orman alanı bu çıkan yangınlarda kül oluyor, atılan sigara izmaritleri, cam kırıkları, pikniklerde söndürülmeden bırakılmış mangal kömürü közleri sebebiyle bilemiyorum ama tüm bunların hemen hepsi dikkatsizlik yüzünden bundan eminim..
Yine de bildiğini okuyor çoğu insan ve bundan ders alınmıyor, umursanmıyor, yaşanılan tüm bu felaketlerden. Manzara hep aynı, haberler hep aynı..
Daha Temmuz ayının başındayız, yani sıcakların başındayız. Temmuz ortası ve Ağustos ayında da yükselerek devam edeceği söylenen kavurucu, yakıcı sıcaklarda kendimizi ve dolayısıyla doğamızı korumak için çok daha dikkatli ve hassas davranmamız gerekmektedir. Umarım orman yangını haberleri, suda boğulma haberleri de tıpkı aşırı sıcaklar gibi artarak devam etmez. Daha bilinçli hareket etmek, daha duyarlı olmak, daha dikkatli davranmak zorundayız bu anlamda..
Yine kronik hastalığı olanlar, yaşlılar, çocuklar daha dikkatli olmak zorundalar. Zorunlu olmadıkça özellikle güneşin tam tepemizde olduğu öğle saatlerinde evden dışarı çıkmamak en doğrusudur bence. Çünkü en güvenli yerle serin, klimalı ortamlar ve evlerimiz değil midir?.
Bu iklim değişikliklerinin sebebi olan küresel ısınmanın giderek arttığını zaten biliyoruz. Bu durumun daha kötüye gitmesi bir nebze de olsa kanımca önlenebilir, engellenebilir. Ama eskisi gibi olması da elbette mümkün değil. Çünkü yıllardır bizler dünyayı çok hor kullandık. Tüm bu iklim değişiklikleri, kuraklıklar, aşırı sıcaklar, öte yandan aşırı yağışlar ve buna bağlı yaşanan sel felaketleri korkarım ki, artarak devam edecek görünüyor. Bütün bu doğa olaylarını bütünüyle önlemek mümkün değil ama etkilerini çeşitli tedbirlerle azaltmak yine bizim elimizde..
Bu yoğun ve aşırı sıcaklarda genç, yaşlı, çoluk, çocuk hemen herkesin hem vücut, hem de ruh sağlığına çok daha fazla dikkat etmesi gerekir. Son günlerde etkisini epeyce gösteren yaz mevsiminin bu kavurucu sıcaklıklarını hasarsız, kazasız, kayıpsız atlatıp sonbaharın mevsim normallerinde seyredecek serinliğine bir an önce kavuşmak dileğiyle..
Yorum yapın