Yarın bir 29 Ekim’i daha coşkuyla, gururla ve mutlulukla kutlayacağız. Ancak bu kez Cumhuriyetimiz yarın 100. yaşına erişmiş olacak. 100 yıl yani tam bir asır, insan ömrü erişmek için oldukça uzun olan bu süre, ülkeler tarihi için ise oldukça genç bir yaş olarak değerlendirilmektedir…
Cumhuriyet, Büyük kurtarıcı ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dehasının en büyük eseridir ve bu toprakların sahiplerine en büyük hediyesidir…
Cumhuriyeti kuran ve bizlere hediye eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün silah arkadaşlarını layıkıyla anmak ve sahip çıkmak bu ülkede yaşayan herkesin birincil dereceden görevidir. Bunun tersini düşünmek sadece ve sadece cehaletten kaynaklanan acizlik ve zavallılıktır…
Son yıllarda hepinizin bildiği ve gördüğü üzere ulusal bayramlarımız ve milli değerlerimiz çeşitli bahanelerle sulandırılmaya başlanmıştır. Bu sulandırmanın esas amacı çok açık ve net olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ismini unutturmak, dolayısıyla yok ettirme gibi gözükmektedir. İşin en acı noktası ise bu oyunu sergilenmesine ön ayak olan herkes esasında birer Cumhuriyet çocuğudur…
Geldikleri mevki ve makamlara Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde gelmişlerdir. Bunu inkar etmek, tersini söylemek en hafif ifadeyle safdilliktir ve de nankörlüktür!..
O nedenle her kim ne yaparsa yapsın, Cumhuriyet’i unutturmak, Cumhuriyet’i ve Atatürk’ü yok saymaya, unutturmaya bugüne kadar kimsenin gücü yetmemiş, yetmeyecektir!..
Tüm bu yapılan siyasi manevralara, mavralara ve martavallara rağmen, Cumhuriyet Bayramımız 100.cü yılında da yine coşkuyla kutlanacak, Cumhuriyetimizi kuran ulu önder Atatürk ve silah arkadaşları saygıyla, minnetle layık oldukları biçimde anılacaklardır. Ülkenin büyük bölümünde her kesiminde Atatürk ve Cumhuriyet’e büyük kalabalıklarla coşkuyla sahip çıkacaktır…
O yüzdendir ki, 29 Ekim 2023 tarihinin iyi okunması gerektiğini düşüyorum. Hele ki içinde bulunduğumuz, yaşadığımız bu zorlu süreçte yarın kutlayacağımız Cumhuriyet Bayramı daha önemli ve anlamlıdır...
O nedenle bu ülkede yaşayan istisnasız herkes, yarın kutlayacağımız Cumhuriyet bayramının coşkusunu iyi okumak ve algılamak zorundadır. Birlikte, daha nice 29 Ekim’leri, ‘Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ nesillerle birlikte kutlanmasını diliyor, bekliyor ve de istiyorum…
Büyük Atatürk’ün dediği gibi; “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır!..”
William Shakespeare (Vilyım Şekspir) ‘Hamlet’ adlı eserindeki ünlü monoloğun da ‘Olmak ya da Olmamak’ derken bu sözün biraz eksik kaldığını düşüyorum. Evet, bence doğrusu ‘Fikri Hür, Vicdanı Hür, İrfanı Hür’ olmak, olabilmektir, işte asıl bütün mesele buradadır…
Yorum yapın