Ak Parti 2001 yılında kurulduktan yaklaşık bir yıl sonra Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde 2002 genel seçimlerinde 365 milletvekili çıkararak tek başına iktidar oldu.
İktidarının ilk günlerinde Türkiye’de yolsuzlukların ve yoksullukların sona ermesi için çalışacaklarını her fırsatta söyleyerek halkın umut kapısı olmuştu. Yaptıkları her güzel icraattan sonra “Yaparsa AK Parti yapar” sloganları atarak halkın benliğine bu kelimeyi bir nakış gibi işlediler. Ne hikmetse slogan haline gelen bu sözcük son yıllarda hiç kimsenin ağzından duyulmamaya başlandı. Ülkede bazı şeylerin iyi gitmediğinin işareti olsa gerek hiç ama hiç kimsenin ağzından yaparsa kelimesi çıkmaz oldu.
Köylü, işçi, memur, esnaf, öğrenci, öğretmen neredeyse tüm kesimler yaşantısından memnun olmadığını söyleyerek ülkenin yaşanabilirlikten çok uzak olduğunu söyleyenlerin sayısı her geçen gün çoğalmaya başlıyor. Hal böyle olunca iktidarın hoşuna gitmeyecek çatlak sesler çoğalıyor ve buda baskıları getirmeye başlıyordu.
Tüm dünyayı saran COVİT-19 vakası birçok ülke gibi bizi de hazırlıksız yakaladı. Ülkemizde COVİT-19 vakasından ilk ölüm haberini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca vermişti. 89 yaşındaki bir hastamızı kaybettik dediğinde tarihler 18 Mart 2020’yi gösteriyordu.
Ölümlerin ardı arkası kesilmiyor sokaklarda polisler maske takmayanları uyarıyor maskesi olmayanlar toplu taşıma araçlarına alınmıyor, maçlar seyircisiz oynatılıyor en küçük bir şüphede test yaptırılmamız isteniyordu.
Bu salgında bir çok ünlü ismin yanında tanıdığımız politikacıları da bu salgında kaybettik örneğin İBB eski Başkanı Kadir Topbaş, Anayasa Prof. Milletvekili Burhan Kuzu neyse bunlar geldi geçti tüm dünyamızın bundan sonra böyle bir felaketin yaşan mamasını diliyorum.
Şimdi bu felaketten ders çıkaranların yanı sıra bundan rant elde edenlerde oldu büyüklerimizin bir sözü vardır ateş olmayan yerden duman çıkmaz aşı konusunda da dumanlar yükselerek bazı kokular çıkıverdi. Bazı iddialara göre Çin’den ücretsiz gelen 1 Milyon 242 bin doz aşı için Keymen İlaç A.Ş tarafından her bir doz için 12 dolar Devlet malzeme ofisine fatura edilmiş.
Peki yapılanların hepsi bu mu tabii ki hayır korona yoğunluğunda eski Başbakanlardan Binali Yıldırımın oğlu Erkam Yıldırım Venezüela’ya kit ve maske götürdü dedikoduları dolaşırken, Sedat Peker bu konuda çok daha değişik konulardan bahsetmişti.
COVİT-19 birçok kişiye rant sağladığı apaçık ortada. Ancak nankör olmamak lazım iktidarın yaptığı güzel şeylerde oldu örneğin her ile üniversite açtı her ilçeye meslek yüksek okulları ancak buraları tercih eden öğrenciler nerede barınacak belli değil veya önemli değil önemli olsaydı Üniversiteleri açanlar yurtta yapardı. Demek ki yurt pek önemli değilmiş şimdi şuna bir yanıt verebilir misiniz? 2023 -2024 eğitim öğretim yılında KYK’nın 950 bin yatak kapasitesi var bunun yanı sıra 208 yüksek öğretim kurumunda 6.950.142 öğrenci mevcut yurt yapımı demek ki çok önemliymiş. Yani Yaparsa…
İhale yasası da hayli önemli değil mi? o zaman ihale yasasında da yeni düzenlemeler yapılmalı bu nedenle bu kanun 198 kez değiştirilmiş ve bazı yolsuzlukların önünü açmış akraba eş dost para kazanmış yakından bir örnek verirsek Balıkesir Seka kağıt Fabrikası’nın gerçek değeri 51 milyon dolar olan 1800 dönüm arazisi 185 lojman ve sosyal tesisleriyle birlikte 1.1 milyon dolara iktidara yakınlığıyla tanıdığımız Albayraklara satıldı.
Yer üstünü halledip de yer altı unutulur mu? Ülkemizde yabancı firmalara ait 593 maden ruhsatı var. TEMA Vakfının raporuna göre Temmuz 2019 dan bu yana 2 bin 685 noktada maden ruhsatı ihalesi yapılmış. 2020 verilerine göre Türkiye de 15 bin332 aktif maden ruhsatı var. Yapılan çok önemli icratlardan biri de 16 yılda 227 son 6 yılda ise 126 ceza evi açılmış ayrıca mevcut 37 cezaevinin de ek binaları yapılarak 196 bin 682 kişilik kapasiteye getirildi.
Temmuz 2021 sonu ile Türkiye’de 259 kapalı, 82 açık, 10 kadın kapalı, 6 kadın açık ceza evinin yanı sıra 7 kapalı çocuk cezaevi ve 4 çocuk eğitim evi mevcut tüm bunları yaparsa ……. Yapar.
Yorum yapın