Yıl 1987.
Lise 2’deyiz.
Balıkesir Lisesi’nin en çalışkan ve aynı zamanda en haylaz sınıfıyız.
Gürültü gırla!
Ders boş.
Şak okulumuzun müdürü bastı mı sınıfı.
Ben sınıf başkanıyım o ara ama ben de yaramaz…
Müdür gelir gelmez ayakta ve kapı girişinde bir beni yakaladı…
Bi güzel tokat!
Dinlemeden, “ben masumum, ben sınıf başkanıyım, arkadaşlarımızı oturtmaya çalışıyordum hocam” diyemeden olan bize oldu mu; diğer arkadaşlar “kıs kıs gülmeye devam”.
O tokat tutuklamadır işte.
Tutuklama peşin cezadır.
Güya fakültede öğrenirsin “tutuklama en son uygulanması gereken tedbirdir, tutuklama şartları çok ağırdır, tutuklama istisnadır”
Fakülte biter, başkanı bakan olan yargı dünyasının bağımsız ve tarafsız mensubu olduğunun hayalinden savrulur gidersin, bakanlığın düz memuru gibi bir konumda olduğun o zaman yüzüne çarpar.
Tutuklama peşin cezadır.
Tutuklama maalesef ve maalesef olağanüstü kötüye kullanılan bir tedbire dönüşmüştür.
Ümit Özdağ neden tutuklu, neden iddianamesi yok diye düşünürken İmamoğlu tutuklandı iyi mi?
Tam da aday adaylığı ön seçimi yapıldığı gün.
Ne kadar ulvi tesadüf.
Velhasıl…
Siyasetin cinnet hallerine düştü ülke bir kez daha.
CHP’nin hiç gerek yokken ve de seçimin tarihi bile belli değilken bu aday seçimi neyin nesi diye aldığı eleştirilerin hepsi buhar oldu gitti, seçim vatandaşın tepkisine döndü, CHP’ye büyük prim kazandırdı, hiçbir resmi gerekliliği olmasa da yaklaşık 15 milyon kişi oy verdi.
AKP özgürlüğe yönelen her olumsuz hareketin kendisine bumerang gibi döndüğünü hala nasıl anlayamaz, biz de bunu anlayamıyoruz.
Hele hele yandaşlık öyle hallere düştü ki koca koca partililer “Kılıçdaroğlu 24 milyon oy almıştı, bunlar seviniyor 15 milyon oy verildi” diye döktürebiliyor.
İnanılmaz ilginç ve bakanlık yapan birinin tespit seviyesine bakabilir misiniz?..
Yav iki-üç gün önce yapılan bir çağrıyla, hiçbir resmi geçerliliği olmayan, hiçbir resmi zorunluluğu bulunmayan bir kamuoyu çalışmasına milyonlarca insan gönüllü olarak gitti…
Bu iki günlük toplumsal tepkidir.
Kentleri görüyorsunuz.
Ülkenin her tarafında tepki var.
Küçümsenen Z kuşağı yine ayağa kaldırdı ülkeyi de konunun aslında İmamoğlu ile ilgisi falan yok.
Hak hukuk adalet için bu tepki.
Örneğin Gökçek hakkında kılını kıpırdatmayan bir yargımız varken.
Bakanken bakanlığına kazık atmış, ticaret yapmış olanı yargı görmezden gelirken..
İşine gelince “hukuk”, işine gelince “AYM kapatılsın” diyebilen bir siyasi bakış açısı varken…
Tepkinin özü İmamoğlu’nun tutuklanmasına bile değil.
Adil yargılanacak mı, gizli şahitler ergenekonda, fetöde, balyozda nice ismin başını yakmışken halen aynı hatada ısrar etmek kabul edilebilecek gibi değildir.
Velhasıl…
Mehmet Şimşek rezervi doldurmaya çalışıyor, şak diye saçma bir hukuksuzlukla boşalıp gidiyor rezervler.
Uğraş ki dolsun, dol kara bakır dol!
Yer gök vergi, yer gök harç, dün çok uzun bir kara yolcuğu yaptık yaklaşık 9 saat süren…
Abartmıyoruz yol güzergahında 20’den fazla radara denk geldik.
Para lazım anladık da…
Doldur doldur yapıp akla zarar hukuksuzluklarla tüm emekleri boşa çıkartıp bir günde boşaltmayın bari!
TUTUKLAMA

Yorumlar
Yorum Yazmak İçin Tıkla
Yorum yapın