Başlığımda sorduğuma bakmayın. Tabi ki, temizlik imandan gelir. Ancak imanı zayıf nesiller yetiştirmeye başlamış bulunuyoruz. Kim ne derse desin, bu konuda sözlerimin arkasındayım. 2024-2025 eğitim yılı 9 Eylül’de açıldı. Ancak okullar açılmadan günler önce okullara hizmetli verilmeyecek haberleri dolaşmaya başlamıştı. Yani okulların sınıfları, tuvaletleri ve bahçesi nasıl bir hal alır bilemiyorum. Orta öğretimde çocuklara anlatarak eğiterek birazcık idare edersiniz de ilk öğretimde nasıl yaparsınız bilemiyorum. Hepimizin ya çocuğu ya da torunu okula gidiyor. Tuvaletler berbat. Sabun yok, tuvalet kâğıdı yok. Sonrada çocuğa temizlikten bahsedersiniz, işte o zaman işler iyice karışır.  Eskiden okullarımızın temizliğini yapan hademeler vardı. Şimdi hükümet bu sistemi kaldırmış. Kısacası ne haliniz varsa görün kardeşim deyip işin içinden sıyrılıvermiş. Oysa müfredata gelince hemen ÇEDES devreye giriyor. Neymiş Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip çıkıyorum. Milli Eğitim Bakanının üzerinde uzun bir süre çalıştığını söylediği bu program yapılmasaydı çocuklarımız çevresine duyarsız mıydı? Değerlerini ailelerinden öğrenemez mi? Diyanet ile yapılan protokole gerek olduğunu sanmıyorum. Zira her okulun eskiye göre din dersi yeniye göye din kültürü ve ahlak derslerine giren formasyon almış öğretmenlerimiz var. Amaç eğitim kalitesini yükseltmek olsaydı, Matematik dersini seçmeli yapmazdınız. ÇEDES deyip ne oldukları, hangi eğitimleri aldıkları belli olmayan sarıklı cübbeli adamları bu çocukları eğitin diye okullara sokmazdınız. Bu programa büyük emekler verdik dediğiniz ÇEDES daha şimdiden eğitimi ikiye böldü bile. Geçtiğimiz günlerde Mersin’de yaşanan olayların büyümesinden endişe duyuyorum. Mersin’de bir okula eğitim için gelen şahıslara izin vermeyen iki öğretmen önce maaş kesme cezasına ardından başka bir okula sürgün ediliyorlar. Okul idaresi tarafından hazırlanan tutanakta dini eğitimi engellediler yazılıyor, kendi kazdıkları kuyuya düşüyorlar. Hani ÇEDES projesi dini eğitim değildi kimseyi kandırmayın. Amaç eğitimse öğrencimizi, öğretmenlerimiz gereğinden fazla eğitiyor, hem de mezar başında ağıt yaktırmadan, maket Kâbe etrafında döndürmeden, şeytan taşlatmadan eğitiyorlar. Sizler çocuklarımızın tertemiz bir eğitim yapmasını sağlayın. Sabunlu ve kağıtlı tuvaletler olsun yeter. Temizlik imandan gelir sözünün doğruluğunu siz kanıtlayın, desem de nafile olduğunu biliyorum. Belediyelerin yardımcı hizmetlerde çalışan bazı bayanları haftada bir kez camilerin temizliğini yapıyorlardı. Aklıma geldi. Sosyal belediyecilik anlamında okullarımızın temizliğinde de yardımcı olsalar güzel olmaz mı? Hem işe ihtiyacı olanları istihdam ederler, hem de çocuklarımızın hastalık kapmalarını önlemiş olurlar. Biliyorsunuz temizlik imandan gelir deseler de tatbik etmeyenlere inat belediye ile veliler bu işi çözmeliler. Camilerin temiz olmasını cani gönülden isterim. Ancak camiye giden insanların genelde yaşlı başlı şahıslar olduğunu varsayarsak fazla bir kirlilik olmayacağı gibi namazımızı evimizde de kılabiliriz. Ancak çocuklarımızı okula göndermek zorundayız. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanım Sayın Ahmet Akın, Altıeylül Belediye Başkanım Sayın Hakan Şehirli, Karesi Belediye Başkanım Sayın Mesut Akbıyık binlerce çocuğumuzun geleceğini sizler bari düşünün. Bugünün küçükleri yarının büyükleri olacak unutmayın.