Spor, ‘Dostluk, Barış ve Kardeşliktir’ diyoruz ama günümüzde ne dostluk var ne de kardeşlik. Önceleri daha çok futbol maçlarında kavga, gürültü olurdu ama şimdilerde salon sporlarında da küfür, fiziki şiddet kendini göstermeye başladı.

Sahalarda oyuncular maçın stresi ile gerginlik yaratıyor, kavga çıkartıyordu. Ama geldiğimiz nokta da teknik adamlar, kulüp müdürleri, yöneticiler ve dahası başkanlar olay çıkartmaya, rakip takımlara saldırmaya başladı.

Balıkesirspor maçlarından alıştık kavgalara, saldırılara, gürültülere. Geçtiğimiz haftalarda oynadığımız deplasman maçlarında kırmızı beyazlılar saldırılara maruz kaldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben, sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” sözünü son zamanlarda unutur olduk.

Sahalarda kazanma adına ne dostluk kaldı, ne barış ne de kardeşlik. (Bazı kulüpler buna değer veriyor) Balıkesirspor, Silivrispor deplasmanında sahadan galibiyet ile ayrıldı, Silivrispor yardımcı antrenörü maç içerisinde kırmızı kartla atılmasına rağmen, maç sonunda sahaya girerek oyuncularımıza saldırdı.

Tirespor deplasmanında Balıkesirspor kazandı, maç sonunda oyuncular, teknik ekip ve kulüp müdürü oyuncularımıza saldırdı. Kaybeden takım maç sonunda kavga ederek, saldırarak maçı lehine çevirmeye çalışıyor.

Gelelim önceki gün İskenderun’da oynanan İskenderun Engelliler-Büyükşehir Belediyespor maçında yaşananlara. Her iki takım oyuncuları sahaya dostça mücadele etmek için çıkmış. Ancak İskenderun Başkanı ve yöneticileri dostluğu unutmuş olsa gerek! Salonda oyuncuların kazanma adına verdiği mücadeleyi göz ardı ederek Büyükşehir Belediyesporlu oyunculara sözlü tacizler, şişe fırlatmalar ile maçı kazanmak istediler. Engelli sporculara saygı duymasını bilmeyen, dostluktan, barıştan, kardeşlikten bi haber olan sözde başkan ve yöneticiler küfür ederek, şişe fırlatarak maçı kazanmanın zevkini de yaşamışlardır umarım!

Bugün engelli sporculara bunu yapanlar yarın maç kaybetme korkusu ile daha neler yaparlar bilinmez. Bilinen bir gerçek var ki spor branşlarında, bu tür davranışlar içeresinde bulunan özellikle başkan sıfatı taşıyan kişilerin yok edilmesi gerekir.

Yoksa bu kafa da ki yöneticiler, başkanlar çoğalırsa ne dostluk kalır, ne kardeşlik! Maçları kaba kuvvetle kazanmak isteyen teknik adamları, kulüp müdürlerini, yöneticileri ve başkanları sporun içerisinden uzaklaştırabilirsek o zaman dostluktan, barıştan ve kardeşlikten bahsedebiliriz.

Geçmiş olsun Büyükşehir Belediyespor Tekerlekli Sandalye Basketbol takımı oyuncuları ve teknik ekibi. Bu şartlarda yenilmekte kazanmak kadar değerlidir. Sizler bizim başımızın tacısınız.

Önemli olan sporun çirkinlerinin spordan arındırılması!