Göbeğimizin üç parmak kadar üstünde bulunan bu çakra bireysel kimliğimizle ilgilidir. İnsan benliğinin merkezidir. Otorite, başarı, karar alma yeteneği ve özgüvenle ilgilidir. Bu çakrayı baskılayan en önemli duygu utanç duygusudur. Bunun yanında maddi korkular, ah alma, nazar, başarısızlık hissi, stres de bu çakrada tıkanıklıklara yol açar. Pankreas, bağırsak, dalak, endokrin sistemi, mideyi etkiler ve bu organlara enerji akışını sağlar. Hazımsızlık, gastrit, ülser, hemoroid, sarılık gibi hastalıklara yol açar. Ayrıca burada enerji akışı dengesiz ise kişi kibirli, maddiyata düşkün, bencil olabilir, sürekli aynı hataları yapar. Dengede olduğunda aynı zamanda içsel sezgiyle başarılı olmanın da yolunu açar.

Bu çakranın rengi güneş rengi olan sarıdır. Dengeleme çalışmalarında Sedir ağacı tütsüsü, aroma terapi olarak bergamot, zencefil, greyfurt yağı kullanılabilir.

Tasavvufta 3.çakra bölgesi Nefs-i mülhime olarak tanımlanır. İlham alan nefs anlamına gelir. Korkular yenildiğinde artık akıl ve ilham devreye girer. Bu sınır aşıldığında sevgi boyutunun yolu açılır.

Buraya kadar anlattığım 3 çakra fiziksel enerji merkezlerimizdir. Üstten itibaren olan tepe çakrası, üçüncü göz çakrası ve boğaz çakrası ise spirituel enerji merkezleridir. Bunların tam ortasında bulunan kalp çakrası ise iki merkezin bağlantısı olup ruhsal ve fiziksel varoluşumuzu bir araya getirir.

Devam edecek...