SIRA BANA NE ZAMAN GELECEK?

Dinlemiyoruz, Konuşma Sırasının Bize Gelmesini Bekliyoruz                
Çoğumuz iyi dinleyiciler değiliz. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, duyduklarımızın sadece %25-%50’sini hatırlayabiliyoruz. Bu durumda, patronunuzla, iş arkadaşlarınızla, müşterilerinizle veya eşinizle konuşurken, karşınızdaki kişi sizin sözlerinizin yarısına dahi dikkat etmiyor.
Görünen o ki, hepimiz dinleme kabiliyetimizi biraz daha geliştirebiliriz. Daha iyi bir dinleyici olmak üretkenliğinizi, etkinliğinizi, ikna ve müzakere yeteneklerinizi geliştirecektir. Dahası, iyi bir dinleyici olarak çatışmaların ve yanlış anlaşılmaların önüne geçebileceksiniz. İş hayatınızda daha başarılı olabilmek için bunların tümüne ihtiyacınız olduğunu unutmayın.
Etkin dinlemenin en doğru yolu odak noktasına anlatıcıyı koymak. Dinlerken ne diyeceğimizi düşünmek yerine dinledikten sonra düşünmek. Kısacası, “cevap yapıştırmak için” değil, “anlamak için” dinlemek.
Dinlemek, birçok problemin çözümü. Sadece özde dinleme becerisi ile bile liderlikte, müzakerelerde, satışta, koçlukta, ebeveynlikte, öğretmenlikte, yani insana dair olan her konuda problemlerin çözümünde ciddi bir yol alınabilir.
Günde beş defa "beni anlamıyorsun" diyen eşimizi artık gerçekten duymamız gerekiyor.
Her önüne iş götürdüğümüzde "bu işi daha çabuk bitirseydin iyi olurdu" diyen patronumuzun aslında, işlerini vaktinde bitir demeye çalıştığını farketmemiz gerekiyor. Gerçekten dinleyerek bunun bir suçlama mı, bir istek mi olduğunu anlamaya çalışmakla mümkün bu da.
Hayat daima seçimler sunuyor ya bize, bu da böyle bir şey işte. Ne yaşadığımızı bu seçimler etkiliyor daha çok. Çatışma mı, mutluluk mu? Öfke mi, rahatlama mı? Üretkenlik mi, bıkkınlık mı, kafa karışıklığı mı, doğru kararlar mı, çözüm mü, çözümsüzlük mü? Birbirimizi dinlememize bağlı olan ne çok sonuç var.

GÜNÜN FIKRASI
Cenaze Şoförü
Taksicilikte ilk günü olan şoförün taksisine binen müşteri şoföre bir şey sormak için hafifçe omzuna dokunur. Omzuna dokunulmasıyla sürücü bir çığlık atıp, direksiyonun kontrolünü kaybeder ve kaldırıma çıkıp, bir vitrinin önünde arabayı durdurur ve arkaya dönüp müşteriye:
"Bir daha bunu yaparsan gözünü patlatırım!" diye bağırır.
Müşteri;
"Ufacık dokunmanın sizi bu kadar korkutup sıçratacağını düşünemedim, özür dilerim" der.
Kendini toparlamış olan şoför, müşteriye dönüp:
"Haklısınız, sizin kabahatiniz yok, bugün benim taksicilikte ilk günüm, 25 senedir cenaze arabasında şoförlük yapıyordum da!"