Rizespor - Göztepe maçını izliyordum.

Uzandığım kanepe kıpırdadığında maçın heyecanıyla ters hareket yaptım zannettim.

İlk anda gözüm avizeye ardından tv'nin bulunduğu vitrine gitti.

O an bir kaç kez "Lâ ilahe illallah.." demekten başka bir şey yapamadım, dondum kaldım.

Vitrindeki kimi eşyalar yere düştü.

Sanırım 30 saniye kadar sürdü.

17 Ağustos Marmara depreminden sonra ilk kez böylesine güçlü bir sarsıntı hissettim.

Sındırgı'da bazı binaların yıkıldığı haberi geldi.

Umarım can kaybı yoktur.

Hepimize geçmiş olsun.

Allah afatından yurdumuzu korusun.

Depremin şokunu yaşarken, apartmandakilerin paldır küldür ortalığı velveleye vermesi sırasında paniğe kapılmamak için kendimi zor tutuyordum, ama sıcağı sıcağına şunu not düşmem lazım.

"Geliyor gelmekte olan" hatırlatmasıdır bu Sındırgı depremi...

Biliyorsunuz Balıkesir birinci derecede deprem kuşağında.

AFAD'ın 2025 yılı itibarıyla güncellenmiş Türkiye Deprem Tehlike Haritasına bakıldığında da Balıkesir Yüksek Risk Grubundaki illerden biri.

Bu haritaya göre Balıkesir, büyük yıkımlara neden olabilecek depremlere açık bölge olarak öne çıkıyor.

Uyarılar bir, iki, üç değil.

Meslek yaşamımda yüzlercesini anımsıyorum.

Jeoloji uzmanlarının açıklamaları, bilimsel makaleleri, ikazları sıradanlaştı!

Uyarı niteliğindeki depremler de şehirleri yönetenleri uykudan uyandırmaya yetmiyor maalesef.

Sındırgı merkezli deprem 6,1 büyüklüğünde olsa da şiddeti ve yaşattığı kabus çok büyüktü.

Umarım, il merkezindeki yapılarının neredeyse yarasından çok fazlası 1990 öncesine ait olan Balıkesir için uyanışa vesile olur.

Deprem riskine karşı alınabilecek en etkili önlemin “deprem dirençli kentler” oluşturmak olduğunu kafalara çivi çakarcasına bir kez daha hatırlatmaya gerek var mı!!

Balıkesir'i yönetenler artık boş işlerle uğraşmayı bıraksın da, şu kentsel dönüşüm işini ivedilikle çözüme kavuştursun.

İnsanlar siyasi beceriksizliğin kurbanı olmasın!

Deprem, AK Partili, CHP'li, MHP'li, İyi Partili diye ayırt etmiyor. Ne var yok yıkıp geçiyor!

Deprem sonrası telefonum susmak bilmedi.

6-7 Şubat depremlerinin kabusunu iliklerine kadar yaşayan arkadaşlarımın hassasiyeti karşısında çok duygulandım.

"Çoluk çocuğu al, hemen gel. Evimizin kapıları ardına kadar açık. İstediğin kadar kal" diyen Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır, Malatya ve Gaziantepli meslektaşlarımıza yürekten sevgilerimi yolluyorum.

Hem sizlerin yaşadıklarınızın karşısında bizimkisi "hiç" kalır sevgili dostlarım.

Cevap veremediğim dostlara da selam eder, sağlık dilerim.

İyi ki varsınız..

Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Şehirlerin kaderini belirleyen belediyelerimizin başına güvenilir şehreminiler nasip eylesin.

Selametle..

10 Ağustos 2025 | Balıkesir