Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ülkenin içinde bulunduğu zorluklardan bir an önce kurtarmak için tasarruf tedbirleri uygulamaya çalışıyor. Resmi kurumlar genelge üzerine genelge göndererek  yapılmayacak konuları aktarıyor bu genelgeler işe yarar mı  bilemem eğer tasarruf yapacaksak  saraydan başlamalıyız demeyeceğim bu konu beni aşar ben saraya karışmam.

Ancak bir öneride buluna bilirim öneri deyip geçmeyin iyi düşünün gerçekten işe yarayacak bir öneri haklı olduğumu sizlerde anlayacaksınız vereceğim bazı rakamları lütfen dikkatlice takip edin  uzman doktor  muayene  ücreti 34 lira,  veteriner ücreti  726 lira, ilaçlar 121 lira,  zeytin 136 lira, zeytin yağı 116 lira , kira 6, 256 lira, Özel üniversite  199 lira , İnternet 217 lira,  cep telefon görüşme ücreti 218 lira. Bakın bu rakamları Devletin bir kurumu olan TÜİK  veriyor ve enflasyon bu rakamlara göre  düzenlenip emekli maaşları buna göre zamlanıyor TÜİK’in verdiği fiyatlara şaşırmıyorum da  Uzman doktor muayene ücreti ile veteriner ücreti arasındaki acayip fark çok dikkatimi çekti. Neden veteriner fiyatları bu kadar yüksek insanların hayvan kadar değeri yok mu? Gerçekten merak ediyorum  dikkatimi çeken başka bir konu  hatır için bana ucuza verdiğini söyleyen  zeytinyağı imalatçısı bir arkadaşım litresini 300 liradan verdi yoksa beni kazıkladı mı? diye düşünmek geliyor içimden.

Neyse fazla uzatmaya gerek yok asıl konumuz tasarruftu Sayın Bakan Şimşek için bir önerimiz vardı şimdi konuyu tekrar oraya getirelim  3.856 personeli  ile 26 bölgede hizmet verdiğini zanneden TÜİK  kapatılsın devlette tasarruf yapsın.

TÜİK çalışanlarının en az maaş alanlarının 29 bin 700 lira en yüksek maaş alanlarının da  60 bin lira olduğunu kendileri beyan ediyor. Bu kurum yaptığı işi doğru yapmıyor her istatistikleri yanlış veya  büyüklerinin sözlerini veya emirlerini yerine getirmek için  böyle yapıyorlarsa  biz alıştık nasılsa  bu kurumu kapatsınlar enflasyonu biz belirleriz desinler emekliye %24 asgari ücretliye hiç bir şey vermiyoruz desinler olsun bitsin bizi de tasarrufla filan uğraştırmasınlar.

Nasıl olsa hepimiz tüm söylenenlere inanmak zorundayız mesela inandığımız bir konu daha var Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan  birkaç gün önce AK Parti Genel Merkezinde  insan hakları  eğitim  programında  yaptığı konuşmada büyük bir gururla söylüyorum Türkiye hak ve özgürlükler  alanında çağ atlamıştır salondan gelen alkış sesleriyle tavandaki avizeler adeta sallandı her konuda çağ atlamışız eğitimde bile  özgürlükler alanında çağ atlamamış olsaydık  tarikat şeyhleri saraylarda cübbe sarıklarıyla ağırlanamazlardı. Özgürlüğümüz olmasa Can Atalay  her şeye rağmen hapiste olmazdı.  Özgürlük olmasaydı bedava diye verdikleri doğalgazı birikmiş faizleriyle geri almazlardı. Yani özgürlük ve çağ atlamak işte böyle bir şey özgürlükle ilgili yazmaya çalışsam hayli yorulurum diye fazla üzerinde durmadım ancak önemli olanlarını birkaç satırla yazayım örneğin özgürlük olmasa ülkemizde ikamet eden iki göçmen ikamet adresini iç işleri Bakanımızın konutunu gösterebilir miydi? ülkemizde bulunan 3 milyon 103 Suriye’linin 729 bini gösterdiği adreslere bulunamıyorsa bu o ülkenin  özgürlükte çağ atladığını gösterir.

Şimdi asıl meselemize gelelim bunlar neden oluyor bilenleriniz mutlaka vardır.  İMF bizden borç para istedi verin dedim diyenle emekli zam istediğinde verirsek ülke batar diyen aynı  kişi  buna inanıp alkışlayanda  aynı kitle bunun adına özgürlük denmese ne denir kimsenin aklına gelmeyecek başka bir özgürlük hikayesini paylaşmak isterim.

Ali Turan 24. dönem AK Parti milletvekili televizyon kanalında katıldığı bir tartışma programında CHP’li  belediyelerinin açtıkları kent lokantalarının  sosyal belediyecilikle bir alakası  yok diye bas bas bağırdı. Soruyorum Ali Turan bey millet aç aç sizin sosyal belediyeciliğiniz insanları gece yarısı kıyma kuyruklarında sabahlaması mı yoksa belediye binalarına Osmanlı özentisi milyonlarca para verip döşetmek mi yoksa, Makam odalarının yanı başına jakuzili  banyolar kurdurmak mı  sosyal Belediyecilik.