ŞARK KURNAZI KÜÇÜK İNSANLAR..
Bu tipler, kendilerini diğerlerine göre, çok zeki sanıp, karşısındakileri ‘APTAL’ yerine koyarak, bir takım basit ama kendi çıkarlarına olan işleri yapan, asla ‘ZEKİ’ olmayan insanlardır..
Karşı tarafı hareket ve sözleriyle bezdirme, caydırma yöntemleriyle bıktırarak hedefine ulaşmak, istediğini elde etmek, adeta hayat felsefeleri olmuş bu zavallıların..
Bunlar küçük hesap insanı, cahil, kurnaz, karşısındakinin kim olduğuna bakmaksızın, onu aptal yerine koyan, kendilerini de çok bilgili, çok akıllı sanan, çoğu zaman düştükleri komik durumların farkına dahi varamayan aymazlardır!.
Kim bilir, kaç defa karşılaşıyoruz yaşamın içinde, şark kurnazı, küçük hesapların insanı, cahil, aptal, bilgiç insanlar ile..
Kendi hayat mücadelemiz, sorunlarımız, karmaşalarımız yetmezmiş gibi bir de bu gereksizlerle uğraşmak zorunda kalıyoruz, çoğu zaman..
Hayatımıza bir şekilde dokunan bu TİP’ler yapılan iyilikleri de hiçe sayarak küçük hesaplar içinde, küçük oyunlar peşinde kendi hayatlarına büyük boş vermişlik ile pişkin ve son derece rahat devam ederler. Karşısındakine de iyi niyet, merhamet, hayırseverlik gibi en saf, en temiz duygularını sorgulatmaya mecbur bırakır, adeta ayarlarımızla oynarlar, iyilikten soğuturlar, üstüne insanı bir ton günaha sokarlar!..
Güya kıvrak olduğunu sandıkları zekalarına çok güvenirler, etrafında gelişen olayları kendi menfaatlerine göre yorumlar, sanki hep daima onlar haklıdır..
Bu tarz insanlarla mücadele etmenin tek yolu onların hain ve kurnaz planlarını boşa çıkarmaktır, anladıkları dilden, anladıkları yoldan!..
Ne kadar iyi niyetli olursak olalım, bilgiç geçinen bu tür cahiller karşısında yanılıp da bir konu hakkında tartışmaya girdiğimizde suçlu ve haksız çıkan bizler oluveririz!.
Bunların en belirgin özellikleri, yalan, yanlış ve sürekli konuşarak laf cambazlığı ile karşısındakini bastırmaya, susturmaya, sindirmeye çalışmaktır. Çünkü onlara göre kendileri bilgiç, karşısındakiler aptaldır. Kendileri haklı karşısındakiler haksızdır, o küçücük beyinlerinde..
O türden insanlara bir şeyler anlatmaya çalışırsın, anlamazlar, çünkü dinlemezler, hatta lafının bitmesini bile beklemezler, arka arkaya seri bir şekilde konuşurlar. Böylece tarafı daha kolay manipüle ettiklerini düşünüler bu zavallılar!..
Doğrular gösterilse, anlatılsa bile, onların kendi doğru bildikleri, gördükleri doğrudur. Doğru olanı kanıtlasanız bile bu kanıtı görmezden gelir, yok sayarlar..
Onlar hep konuşur, çok konuşur, davul misali sesi çok çıkar ama içi boştur!.
Çoğu zaman hayatımıza alacağımız insanları biz seçeriz, bizim elimizde, bizim inisiyatifimizde bir durumdur. Ama bir şekilde bu tip zavallılarla hayatımız kesişir ise yukarıda da yazarak anlattığım gibi ben ce mücadele etmenin tek yolu, onların hain ve kurnaz planlarını boşa çıkarmak olmalı, anladıkları dilden, anladıkları yoldan, bu kesin sonuçtur, tecrübeyle sabittir!..
Yorum yapın