Türkiye’nin sağlık sisteminde harfler dökülüyor…
Bugünkü özetimiz şu şekilde:
Onaylı randevu.
Uzaktan muayene.
İlaçsız eczane.
MR’sız hastane.
Sağlık Bakanlığı yeni bir uygulamaya geçti.
Randevu alacaksın…
Randevunu takip edip sonra onaylayacaksın…
Onaylamazsan gitti randevu.
Zaten 3-5 dakika doktor seni görebiliyorsa şanslısın…
Teknik barajı aşamadın, unuttun; yandı randevu.
Sanki hastaneye değil de spor kulübüne keyfe gidiyor vatandaş…
Türkiye’nin hastaneye giden çoğunluğuna bakın…
Zaten zar zor randevu alabiliyorlar; herkes teknolojik iletişim canavarı değil ki.
Aldın randevuyu, Ayşe teyze torununa bir de randevuyu onaylatmayı takip ettirecek öyle mi?...
Sosyal devlet, vatandaşına kolaylık sunan; vatandaşını sağlık gibi hizmetlerde daha da az yoran devlettir.
Bizde bürokratik engeller üniversite giriş sınavına döndü…
Kademeli!
Bu tablo yanında bir de uzaktan muayeneye geçilecekmiş falan.
Yani doktora görünen göründü, görünmeyene uzaktan muayene öyle mi?..
Oysa zaten bizim insanımız doktora en son çare gider, gitmek eziyet olduğu için.
Önce google’a yazar, kendisinin doktoru olur, teşhis koyar…
Tedavi aşamasına geçerken eş, dost, konu komşudan da fikir alır.
Ona göre reçetesini kendi hazırlar…
Tamamen çaresiz kaldı mı hastane yoluna düşer, kim koşa koşa gider ki hastaneye…
Uzaktan muayenenin tıbbi tarafını ve doktorların konuyla ilgili saç baş yolar hale gelmelerini onlara bırakalım…
Teşhis, tedavi sorunları falan filan…
Geçelim…
Ya tutarsa tarafına bakalım…
Doktor uzaktan bakacak, laf olsun torba dolsun, vatandaş memnun olsun diye makul ilaç verecek öyle mi?
Başlasın uygulama bakalım neler olacak ama malumun ilanını şimdiden not edin kenara: Uzaktan muayeneye geçince bilin ki zaten günden güne artan hasta-doktor davaları (malpraktis) daha da artacaktır.
Bir de ilaç sorunu var gündeme sık sık düşüyor…
Döviz fiyatlarının ve ödemeler hususundaki gelgitlerin neticesi pek çok ilaca ulaşamama sorunu eczacıların birincil sorunu olmaya başladı.
Hele hayati niteliği haiz ilaçlarda sıkıntı olması kuşkusuz ilaç bekleyen hastalar için oldukça moral bozucu…
Sosyal bir devlet olmanın gereklerinin neresindeyiz gerçekten ameliyata alınması gereken asıl konu bu olmalı…
Bir de unutmayalım, MR çektireceksiniz, MR cihazı arızalı olan hastanemiz var, MR’ı olan ama aylar sonraya randevu verilen hastanelerimiz var.
Artık MR çektirmek, sıra ve gün alabilmek için yakın, tanıdık, torpil peşinde koşuyor sağlığının peşinde olanlar…
Devasa labirent şehir hastaneleri inşa edip hasta garantisi gibi abukluklara girmeden hastaneleri MR ve sair cihazlarla tam donatıp aylar sonraya gün verilmeyen bir sistemi temin edecek hizmet için çabalansaydı; iyi olmaz mıydı sağlığımız, hatırlamaz mıydık o zaman devletin sosyalliğini?