Biliyorsunuz ata sözlerini kullanmayı seviyorum. Ne anlama geldiğini altında yatan fikri sizlerle paylaşmak hoşuma gidiyor. Bugün size yeni duyduğum bir atasözü hakkında bilgi vermek isterim.

Hayatınızda hiç "Ben dürüstüm" diye başlayıp cüzdan kalınlaşınca ses tonu değişen birini tanıdınız mı? Tanımadıysanız, büyük ihtimalle o kişi sizsiniz... Şaka şaka, alınmak yok. Hepimizin içinde minik bir “vicdan terazisi” var ama bazen o terazi sapıtır. Özellikle de konu "rüşvet" olunca.

Atasözümüz ne diyor?

"Rüşvet kapıdan girince, iman bacadan çıkar."

Yani birinden içeri girmeye niyetlenen para, değerlerimizi çantasına koyup bacadan çıkıverir. Ve bacadan çıkan bu “iman” öyle sessiz çıkmaz, çoğu zaman vicdanı da yanında götürür, hatta evin köpeği bile peşinden koşar.

Şimdi düşünelim: Bir memur düşünün. Yıllardır dürüstlüğüyle tanınır, çayını bile fişle içer. Ama bir gün biri gelir, zarfın içine incecik ama etkili birkaç kağıt sıkıştırır. Ve memur derin bir iç çeker:

“Yahu bu bir teşekkür hediyesi canım... Ne olacak, iki evrak öne alınmış.”

İşte tam o anda, evin bacasında bir tüylenme başlar. Az sonra “iman”, bavulunu toplamış, el sallayarak uzaklaşır. "Hakkını helal et!" diyemez bile... Çünkü hakkı orada kalmamıştır.

Rüşvet, sadece para değildir. Bazen bir torpil, bazen bir kıyak, bazen de “sen bana bunu yap, ben sana sonra hallederim” cümlesiyle şekil değiştirir. Ama sonuç hep aynıdır: Dürüstlük, kenara itilir; “şeytani pratik çözümler” baş köşeye kurulur.

Ama gelin itiraf edelim, rüşvetin paketlemesi iyi olunca tehlike katlanıyor. Hele bir de “abi bu aramızda kalsın” gibi cümlelerle cilalanmışsa... Aman diyeyim ne bacada iman kalır ne çatıda çatı!

Eskiler boşuna dememiş: Parayla saadet olmaz, ama ahlaksızlık bol olur. Rüşvetin girdiği yerde adalet sekmeye başlar, liyakat tatile çıkar, ahlak da sınır dışı edilir. Ve sonra neden işler yürümüyor, neden sistem bozuk, neden çürük elmalar çoğaldı diye dövünürüz. Halbuki elmayı çürüten o ilk küçük solucan, biz fark etmeden kapıdan girmişti bile.

O yüzden sevgili okur, rüşveti “bir seferlik” olarak görenlerdensen, unutma: Vicdan, tek kullanımlık değildir. Bir kez kirlenirse, deterjanla bile çıkmaz.

Yazımın sonunu şu sözlerle tamamlamak isterim..

Kapından içeri sadece misafir al, zarfı değil.

İman bacadan çıkmasın, sadece mis gibi kahve ve çay kokusu çıksın.

Saygılarımla.