Bugün yazımın başlığında ifade ettiğim söz aslında bir halk deyişi, özdeyiş veya atasözü olarak yüzyıllardır Anadolu’da söylenegelir!..
Toplum yaşamının hemen her alanında, kademesinde, kesitinde ve ortamında hayatın akışı içerisinde geçerlidir bu söz; ne ekersen onu biçersin!..
Bu sözü/özdeyişi bu sütunlarda bugün kullanmamın nedeni; elbette çoğu zaman yaptığım gibi ‘felsefe yapmak amacıyla’ değildir kesinlikle…
Bu kez amaç/gaye çok farklıdır aslında…
“Ne o zaman bu sefer amacın söyle de bilelim!” diye soracak olursanız, ki sorduğunuzu, söylediğinizi duyar gibi oldum. Hemen açıklayayım o zaman…
Adına ‘Balıkesir’in makus talihi mi?’ dersiniz, tarifini yaparken ‘Balıkesir’in ülke siyasetindeki etkisizliği, yetersizliği mi?’ dersiniz, yoksa ‘bu memleketin insan kalitesindeki vasatlığına mı’ dem vurursunuz orasını bilemem!..
Bu konuda yorumu, değerlendirmeyi, gerekirse özeleştiri yapmayı veya günah çıkarmayı sizlere bırakıyorum!..
Efendim, gelelim mevzumuzun konusuna!..
Daha doğrusu sözün özüne, bam teline…
Geçen yıl 31 Mart’ta gerçekleştirilen yerel seçimlerin sonuçlarına göre bakıldığında Cumhuriyet Halk Partisi, ülke genelinde birinci parti olurken Balıkesir’de de adeta siyasal anlamda büyük bir devrim gerçekleşti ve CHP sadece Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmakla kalmadı, 20 ilçenin 15’inde Belediye Başkanlıklarını da kazanarak siyaseten büyük bir zafere imzasını atmayı başardı.
Aradan bir yılı aşkın bir süre geçti geçmesine ama ‘Balıkesir’de ne değişti?’ Diye sorarsanız hiçbir şey değişmedi ve çok erken olacak ama daha şimdiden Ahmet Akın başka olmak üzere CHP’li Belediye Başkanları’nın arkasından önünden gıyaben veya aleni biçimde önce homurtular, artan oranda da tepkisel memnuniyetsizlik belirtisi anlamında eleştirel reaksiyonlar artan oranda kendini gösterdi. Bu durum bana hep şunu anımsatmaktadır. Neyzen Tevfik’in o meşhur şiirindeki iki dizesi şudur, belki sizlerde hemen anımsayacaksınız; “Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti/ Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti!”
Balıkesir’de yerel yönetimlerde AK Parti döneminin ve de özellikle Yücel Yılmaz’ın Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yaptığı 2019 ile 2024 yılları arasında dönemin ‘günahları sevaplarından daha fazla hem de epeyce fazla olduğundan olsa gerek’ öteden beri muhafazakar merkez sağ eğilimli Balıkesir seçmeni Ahmet Akın’ın ‘karizmatik ve de fenomen’ siyasal kimliğinin ön plana çıkmış olmasından dolayı, belki de Ahmet Akın’ın 1994 yılından siyasete memleketi Gönen’de o dönemin iktidar partisi Doğruyol Partisi’nde yani merkez sağ eğilimli bir partide başlamış ve 2004 yılında CHP’ye geçiş sürecine değin Balıkesir’in 1950’den bu yana milliyetçi, muhafazakar merkez sağ siyasal seçmen dokusunun kemikleşmiş yapısından feyz almış bir siyasetçi olarak (dile kolay) tam otuz bir yılda bir anlamda adeta ‘ilmik ilmik örerek’ bugünlere gelebildi ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturabildi. Elbette onun öncesinde 2015-2023 arası süreçte de iki dönem hatta o kısa dönemi de sayarsak üç dönem CHP Balıkesir milletvekili olarak siyaseti bir anlamda deneyimledi (bir başka değişle) siyasette epeyce demlendi.
Elbette burada 31 Mart yerel seçim sonuçlarında CHP lehine çıkan tablonun analizi yapılırken salt Ahmet Akın üzerinden genel bir değerlendirme yapmak yanlış olur. Burada şimdilerde giderek artan oranda kendisini anketlerde gösteren ‘TEPKİ OYLARI’ gerçeğini de asla unutmamak gerekir. Açıkçası şunu kast ediyorum; 2002’den bu yana yapılan genel ve yerel seçimlerde yükselen bir grafik şeklinde kendini gösteren AK Parti seçmeninin 2019 yerel seçimlerinde bu yana türlü memnuniyetsizliklerinden dolayı kendini gösteren ‘DÜŞÜŞÜNÜN’ daha doğrusu kimilerine göre ‘ÇÖKÜŞÜNÜN’ bir yansımasıdır bence CHP’nin 2024 31 Mart Yerel seçimlerindeki başarısının, büyük zaferinin en büyük sebebi!...
Geldiğimiz nokta da ise yazımın başında da anlatmaya çalıştığım gibi; adına ‘Balıkesir’in makus talihi mi?’ dersiniz, tarifini yaparken ‘Balıkesir’in ülke siyasetindeki etkisizliği, yetersizliği mi?’ dersiniz, yoksa ‘bu memleketin insan kalitesindeki vasatlığına mı’ dem vurursunuz orasını bilemem ama en iyisi bu konuda yorumu, değerlendirmeyi, gerekirse özeleştiri yapmayı veya günah çıkarmayı sizlere bırakıyorum!..
Yorum yapın